1. Televizyon programlarına katılan iktidarın eski mensuplarına veya iktidara yakın katılımcılara baktığımızda  ‘Türkiye’de bir sorun var’ ama Dünya Ülkelerinde daha büyük sorun var ve bu sorun yakın zamanda giderilecek.
  2. İktidara yakın tüm katılımcılar televizyonların neredeyse tamamında Ak Parti’nin 20 yıllık iktidar sürecinde neler yapıldığını anlatmaya çalışıyorlar.
  3. Programların tamamı nerden nereye içerikli bu propaganda felsefesi üzerine kurulu.
  4. İktidara yakın anketler bile iktidarın/Cumhur ittifakının oy kaybettiğini gizleyemiyorlar.
  5. Ak Parti’nin demek ki bu propagandaya ihtiyacı var ki hangi kanalı açsanız farklı kişilerden aynı mesajlar verilmeye çalışılıyor.
  6. Ve demek ki yakın bir süreçte Cumhur ittifakı gününde seçim yapılacak dese de bir erken veya öne çekilecek seçim var.
  7. Marketlerde 150şer gramlık, yarımşar kiloluk, sebze meyve var.
  8. Yerel tabirle Allah’ın deli maydanozu bile markette 5-6, pazarda 2-3 lira
  9. Devlet, gıda maddelerinde KDV indirimine gitti, ama gıda maddeleri ucuzlayacağına daha da pahalandı.

Yukarıda 9 madde halinde yazdığım konular vatandaşın kendi arasında konuştuğu ve vatandaşta her geçen gün yerleşik hale gelmeye başlayan kanaatler/düşünceler…

 

1. Kanal İstanbul,

2. Olası Ukrayna-Rus  Savaşı,

3. Millet ittifakının yuvarlak masası,

4. Ak Parti’nin 20 yılda yaptıkları/yapamadıkları,

5. Dünya ekonomisinin kötüye gidişi,

6. Muhalefetin sivil itaatsizlik çağrıları,

7. HDP’nin Millet İttifakı’nda olmayışı,

8. Yurt dışına yapılan yoğun beyin göçü,

9. Her akşam bir şekilde gündeme gelen/getirilen Ekrem İmamoğlu haberleri,

Bu 9 maddenin hiçbirinin siyasal tercihi gittikçe değişen vatandaş nezdinde hiçbir değeri yok.

 

Onları konuşturan/ilgilendiren:

  1. Elektrik faturaları,
  2. Doğal gaz faturaları,
  3. Düşmeyen gıda maddeleri fiyatları,
  4. Enflasyon,
  5. Suriyeli, Afganistanlı göçmenler ve bu göçmenlerin Türk vatandaşlarından daha rahat hayat sürdürmeleri ve iktidarın bu mültecilere sahip çıkması…

Bu 5 madde vatandaşın en çok konuştuğu, en çok ilgilendiği, karar ve icra merkezi olması sebebiyle bunların müsebbibi olarak gördüğü iktidarla arasına tercih mesafesi koyduğu konular.

 

Kısacası bugünkü konjonktürde Cumhur ittifakı adına   AK Parti eriyişte, MHP tükenişte… İcranın başı olarak Tayyip Erdoğan ne yapsa eriyişi durduramıyor, ortağı Bahçeli ise her konuşmasıyla tükenişi hızlandırıyor.  

İktidar; KDV’yi kaldırıyor ama tezgahtaki fiyatlara etkisi yok aksine daha da zamlanıyor,

doğal gaz faturalarının yüzde 80'ini, elektriğin yüzde 50'sini devlet sübvanse  ediyor ama oluşan siyasal öfkeye tesiri yok, bu faturalardaki yangının inatla düşürülmeyişi yerel deyişle adeta milletin cinine gidiyor.

Elektrik faturalarındaki %2’lik TRT payı kaldırılıyor ama milletin gözünde TRT’yi taraf ve çiftlik olmaktan kurtaramıyor.

Doları düşürdük deniyor ama millet doları iktidarın yükselttiğini sonra da kahraman olmak için düşürdüğünü düşünüyor.

 

İktidar adına vatandaşta durum bu…

Peki ya muhalefet adına durumlar ne?

Vatandaşta iktidar adına menfi bu düşüncelere rağmen geçtiğimiz seçimde yüzde 9.96 gibi bir oy alan İYİ Parti, oyunu bu sürece kadar yüzde 2 gibi bir artışla yüzde 12’ye yükseltebilmiş durumda.

Meral Hanımın şahsında merkez sağ parti imajı ile siyaset sahnesine çıkan İYİ Parti, MHP’den ayrılanların parti içi etkinliği/ağırlığı dolayısıyla ne yapılsa bir türlü merkez sağ olamamış, MHP’den ayrılanların teneffüs alanı bir parti olarak görülüyor.

 

CHP’nin lideri Bay Kemal ise siyasetin doğal yapısı içinde AK Parti’nin etrafında toplaması gereken 5 sağ partiyi kendisine duyulan güvenle millet ittifakı şemsiyesi altına toplamayı başarabilmiş bir lider.

Millette yerel deyimle ‘yetivesin gali’, bir de O‘nu deneyelim eğilimi her geçen gün artıyor.

 

Vatandaşın gündemini duymayan, vatandaşın gündeminden ayrı gündem yaratan/yaratmaya çalışan veya vatandaşın gündemini nirengi noktasından saptırmaya çalışan gününde ya da  öne çekilmiş ilk seçimde kaybeder. 

 

Ezcümle; kendi gündeminde ciddiye alınmak ve rahatlamak isteyen vatandaş iktidara ekonomik sebeplerle öfke dolu, muhalefete sessiz, erken veya gününde yapılacak olan seçimi beklemekte.  

 

Ancaaakk; bu anlattıklarım hep 40 yaş üstü vatandaşların düşünceleri… Bir de hiçbir partinin şimdilik saflarına ‘tam olarak’  katamadığı Y ve ‘hiç’ katamadığı Z kuşakları var ki siyaset ocağının bitiş-tükeniş-yükseliş ateşini bunlar fayrap* edecek…

 

*FAYRAP: Herhangi bir şeyi veya işi hızlandırma.