Kamu Yönetim Uzmanı ve Kamu Muhasebe Yetkilisi Süleyman Güneş mübarek Ramazan Bayramı nedeniyle bir yazı kaleme aldı.
Güneş’in Ramazan Bayramı yazısı:
Bayram bir sevinç ve neşe günüdür. Yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin mü'minler arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerden biridir. O günde yardımlaşma ve kaynaşma son sınırına varır.
Bayram insanları kaynaştırıp bir araya getiren en güzel vesilelerden biridir. Öyle ki, bayramda şahlanan yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca hayatta olanlara bağlı kalmaz, dünyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır. Onların bu dileğini yerine getirmek için mü'minler bayramda kabirleri ziyaret ederler; ruhlarına Kur'ân'lar, Fatihalar ve dualar okuyarak onları da sevindirirler.
Ramazan Bayramının mü'minler arasında ayrı bir yeri vardır. Çünkü Ramazan Bayramı, her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder. Bir ay gibi uzun bir süreyle, özellikle Ramazan'ın yaz mevsimine denk geldiğinde sıcak günlerde nefislerine oruç tutturan mü'minler, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini Ramazan Bayramı’nda yaşama imkânına kavuşurlar.
İslam dininde Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı olmak üzere iki büyük bayram vardır.
Ramazan ayı, bağışlayıcı bir aydır. İslam dininin beş temel esaslarından biri olan oruç tutmak bu ay içinde gerçekleşir. Oruç tutan kişi, Allah tarafından bağışlanır ve günahlarından arınır. Bu ayın önemlerinden biri de birleştirici ve barıştırıcı olmasıdır. Ramazan ayında kimse birbirine dargın kalamaz.
Ramazan Bayramı nasıl ortaya çıkmıştır.
Ramazan Bayramı'nın kökeni, İslam'ın ilk yıllarına dayanır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra, ilk Ramazan Bayramı'nı Medine'de kutlamıştır. Ramazan ayının son günü, Müslümanlar için bir bayram olarak kabul edilmiştir.
Ramazan Bayramı'nın gerçek anlamda adı nedir bir bakmak lazım.
Şeker Bayramı: Bayramın Osmanlı dönemindeki adı olan "Iyd-ı Fıtır" isminden Türkçeleştirilmişidir. Iyd bayram demektir. Fıtır ise fıtır sadakası ya da fitre olarak bilinen oruç tutamayacak durumdaki Müslümanların verdiği sadakadır.
Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da sonunu ifade eder. Bayramın ilk günü oruç tutulmaz ve bugünde oruç tutmak mekruh veya haram olarak görülür. Ramazan Bayramı'nın ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır. Bayram namazını genellikle erkekler kılar.
Bayram, “sevinç, neşe ve mutluluk günü” demektir. Geçmişten günümüze her milletin kendine has önemli tarihi hatıralarını canlandırdıkları veya dinî ve millî saiklerle ihya ettikleri müstesna günler hep olagelmiştir. Bu bağlamda bayramlar, aynı inanç, tarih ve medeniyet mensuplarının müşterek sevinç ve neşe günleridir.
Bayramlar her toplumun ortak değerlerini ve yaşantısını simgeler. Birlik ve beraberliği, barışma ve kaynaşmayı yansıtır. Farklılıkları, kırgınlıkları, uzaklıkları, zıtlıkları azaltır. İnsanları birbirine yakınlaştırır, muhabbeti artırır, gönül hoşluğu sağlar.
“Bayramlar, toplumu bir arada tutan en önemli değerlerin başında gelmektedir. Toplumsal hafızayı taze tutan milli ve dini bayramlar aynı zamanda toplumun kendini güvende hissettiği alanlar oluşturur. Bayramların kuşaktan kuşağa aktarılması ise toplumun geleceği açısından çok önemlidir.
Bayramlar, yardımlaşma ve dayanışma duygularının doruğa çıktığı, birlik beraberliğimizin pekiştiği en önemli günlerdir. Bayramlar, kardeşlik bağlarını geliştirerek birlik ve beraberliğimizi de korumaktadır.
Geçmişi çok sayıda kahramanlıklarla dolu olan ülkemizde milli bayramlar, içimizdeki milli şuurun ve millet olma şuurunun uyanmasına, coşmasına ve harekete geçmesine çok önemli katkılar sağlarken, dini bayramlarımız ise manevi değerlerimizin yanı sıra örf ve adetlerimizle geleneksel kültürümüzün ortaya çıkmasına ve sürdürülmesine önemli katkılar sağlamaktadır.
Bu nedenle, ülkemizde her bayramın ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bayramların günlük hayatımıza kazandırdığı hemen hemen bütün değerler, zamanla ülkemizin ve milletimizin adeta yaşam biçimi ve davranış şekli haline gelmiştir. Bunlar nesilden nesile sürdürülmektedir.
Bayram kelimesi Arapçamı, Türkçemi ona bakmak lazım. Bayram ismi, Türkçe kökenli olup; genellikle sevinç, mutluluk ve kutlama duygularını ifade eder. Bayram bunun yanında ifade olarak millî, dinî veya özel olarak önemi olan ve kutlanan gün veya günlerdir.
Müslüman Türk Milleti olarak, hem dini bayramlarımızı, ulusal bayramlarımızı çok önemseriz. Bu bayramlar niçin kutlanır denildiğinde aklımıza, bayramlar sevincin, mutluluğun zirve yaptığı, milli birlik ve beraberlik duygularının yükseldiği, insanların kaynaştığı, birtakım kırgınlıkların kenara bırakıldığı özel anlardır. Bayramlar aynı zamanda yeni umutların yeşerdiği, birçok hayır ve hasenatın yapıldığı güzel günlerdir.
Bayram kutlamalarının en önemli özelliği de, bayramlar, bir aradalığımızı artıran ve güçlendiren, ortak değerlerimizi keşfettiğimiz ve sorguladığımız, neşe, mutluluk, hüzün, özlem gibi duyguları yaşadığımız çok yönlü bir öğrenme ortamıdır.
Bayramlar bizler için aynı zamanda diğer milletler için önemidir. Hepimiz için büyük anlamlar taşıyan, birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendiren, dostluk ve barış ortamı oluşturan bu bayramı, dayanışma ruhumuzu, kardeşlik bağlarımızı pekiştirecek bir fırsat olarak görmeliyiz. Bayram günleri, sevme sevindirme günlerimiz ve böyle devam etmelidir.
Bayramlar bize neyi çağrıştırıyor onu bilmemiz lazım, bayramlar, sevinç demek ve bayramları neşeli ve sevinçli hale getirmek için “sevmek” gerek. İnanıyoruz ki seven sevilecek ve her gün bayram edecektir. Bayram, sevinç demektir.
Bizler neden bayramları kutlarız ve bayram niye var diye soranlarımızda mutlaka olmuştur ve olacaktır.
Dini bayramlar başta olmak üzere milletçe beraber kutladığımız bayramların tümü, bizi biz yapan değerlerin başında gelir. Toplumsal hafızanın taze tutulması açısından da çok önemli bir yeri olan bayramlar toplumları bir arada tutan değerlerin bütünüdür ayrıca bunlar törenlerdir ve sembollerdir.
Tabiki de bayramdan önce arefenin anlamı önemlidir. Bayramın öncesi arife günü olup çocukların sevindiği camilerin ve mezarlıkların dolup taştığı gündür.
Bunun yanı sıra herhangi bir şeyden önceki gün anlamında da kullanılır. Çocuklar cami önlerinde toplanarak ikindi namazına kadar şeker ve diğer tatlıları toplamak ve dağıtmak için toplanırlar her evden gelen tatlılar, şekerler çocuklara verilerek bir an olsun onların mutluğuna ortak olunmaktır.
Tabiki bayram bizim hayatımızda önemli bir yeri kaplamaktır.
Ailelerin birleştiği geleneklerin yaşandığı, kültürümüz, örfümüz sayesinde süre gelen gelenek ve göreneklerimiz devam etmektedir ve sonraki nesillere bizler tarafından devam edilmesi için bayramların önemi anlatılarak nesilden gelen bayram nesillerin devam ettirilmesi bayramları yaşayarak bunu sağlamalıyız.
Bayramın insan hayatındaki yeri gerçekte başka neden derseniz bayram sayesinde bir araya gelen aileler, bayram sayesinde kurulan sofralar, bayram nedeniyle memlekete gelip mezarlık ziyaretleri, eş dost akraba büyüklerin bayramlaşma ziyareti, işlerimizi nedeniyle gelemediğimiz aile büyüklerimiz ve memleket ziyareti bir bakmışsınız çocukluğumuzun geçtiği yerlerin özlemi hep bayram nedeniyle gelip fırsat yarattığımız anlar dediğimiz gibi bayramlar insan hayatındaki yeri gerçekten çok önemlidir.
Bayram gezmek büyük küçük herkesi ziyaret etmektir. İslamiyet'te bayramlar en özel günler arasında yer alır. Bugünlerden büyüklere ziyaretler yapılır, kabristanda dualar edilir, küslerin barışması ve birlik beraberliğin olması esastır. İslamiyet'te bu nedenle bayramlar çok daha özel bir anlam ifade eder.
Bayramlaşmanın önemi; Bayramlar güzellikleri paylaşmak için bir fırsattır. Bayramların insan açısından, toplum açısından büyük faydaları vardır.
İslamiyet’te bayram nasıl kutlanır.
Bayram namazından sonra başlayan bayramlaşma evimize ulaşıp aile fertleri ile yapılan bayramlaşmanın ardından ailece yapılan kahvaltı yapıldıktan sonra, önce komşulardan başlamak üzere, bayramlaşmaya başlanır. Daha sonra akrabalar, dost ve tanıdıklara gidilerek bayramları kutlanır. Ancak, bayramlaşma adeta borç gibi kabul edilip, bayram ziyaretleri karşılıklı olur.
Dinî bayramlar hangi duygular yaşanır.
Bayram günlerinde annemizin-babamızın ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. Dinimizde Allah'a ibadetten sonra anne ve babaya saygı ve iyilik emredilmiş, onlara karşı "öf" bile demek yasaklanmıştır. Akraba ve komşularla tebrikleşerek, karşılıklı sevgi ve saygı duyguları aktarılmalı, karşılaştığımız herkesle selâmlaşarak tebrikleşmeliyiz. Tanıdıklarımızı ziyaret ederek hatırlarını sormalı ve gönüllerini almalıyız. Hastanelerde ve evlerde yatan hastaları ziyaret etmeli, şifa dileklerimizi sunmalıyız. Yetimlerin ve kimsesiz çocukların başını okşamalı, onlara anne ve baba gibi davranmalıyız. Çevremizdeki yoksullara ve bakıma muhtaç çocuklara yardım ellerimizi uzatmalı, onların da bayram sevinci yaşamalarını sağlamalıyız. Bizden hayır dua bekleyen ölülerimizin mezarlarına giderek onlara dua etmeli, ruhları için hayır ve hasenatta bulunmalıyız. Tanıdıklarımızdan dargın olanları barıştırmaya çalışmalı ve aralarını bulmalıyız.
Çocuklara hediyeler dağıtmalı ve onları sevindirmeliyiz. Her zaman olduğu gibi bayram günlerinde de, İslâm'ın emrettiği şekilde, çevremizdeki insanlara iyi davranmalı, incitici ve zarar verici davranışlardan sakınmalıyız. Bütün bunlar, toplumu oluşturan fertleri birbirleriyle kaynaştırarak millî birliğin sağlanmasında ve toplumu rahatsız eden ayrılık ve düşmanlıkların yok olmasında etkili olan hususlardır.
Milli ve dini bayramlarımız milletçe kutladığımız çok önemli değerlerimizdir. Bu değerler bizi ayakta tutar ve geçmişi unutmamızı engeller. Bayramlar ayrıca birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek için kutlanır. Aynı zamanda saygı, sevgi, dayanışma ve hoşgörü içerisinde kutlama gerçekleştirilir.
Bayramların en güzel şekli tanısın tanımasın mü'minlerin tokalaşarak, kucaklaşarak birbirleriyle bayramlaşması, bayramlarını kutlaması ve tebrikleşmesidir. Bu tebrikleşme bizim dilimizde "Bayramınız mübarek olsun, bayramınızı kutlu olsun, hayırlı bayramlar" gibi sözlerle ifade edilir.
Bayram kutlamanın toplum olarak bizlere sağladığı faydalara bakıldığında,
İnsanlara yeni bir heyecan ve çalışma zevki kazandırır. Bayramların, millî ve dinî duyguların, inanışların pekişmesi, taze ve canlı tutulması fonksiyonu yanında, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardır.
Hani derler ya, yarın arefe, öbür gün Ramazan Bayramı ;
Ramazan-ı şerif'i îfâ etmenin sevinci ve ondan ayrılmanın hüznünü bir arada yaşıyoruz.
Rabbim bir sene sonraki Ramazan ayına sağlık, sıhhat ve afiyet içerisinde cümlemizi ve bütün Ümmet-i Muhammed'i kavuştursun. Rabbim tuttuğumuz oruçları, gönülden ettiğimiz dualarımızı kabul etsin İNŞALLAH sağlık sıhhat içinde uzun ömürler versin.
Nice Ramazanlara,
Nice Bayramlara,
Bu duygularla Büyük Müslüman Türk Milletinin Ramazan Bayramını tebrik ediyor, daha nice bayramlara sağlıkla, huzurla erişmenizi Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Mübarek Ramazan Bayramının , ülkemize, Türk, İslâm âlemine ve bütün insanlığa iyilik ve hayırlar getirmesini Yüce ALLAH’TAN dilerim.