Bugünkü konumuz Türkiye’de İnşaat Mühendisliği…
Konuya girmeden önce sizlere İnşaat Mühendisliği’nin kısa bir tarihçesinden bahsetmek isterim.
İnşaat mühendisliği, insan varlığının başlangıcından bu yana bir parçası olmuştur. İnşaat mühendisliğinin ortaya çıkış tarihi ve başlangıcı net bir şekilde belirlemek elbette zor fakat en eski uygulamalar, bazı medeniyetlerin göçebeliği terk etmeye başladığı M.Ö 2000 ve M.Ö 4000 yılları arasında başlamıştır. Farklı coğrafyalarda inşaat mühendisleri yaşamış ve bazıları günümüze bile gelen inanılmaz eserler yapmışlardır. Örneğin; Kral Zoser basamaklı piramidi ve yapımcısı Mühendis Imhotep bu konuya örnek verilebilir.
Türkiye’deki inşaat mühendisliğinin tarihi ise; Macar kökenli aristokrat bir Fransız subayı olan Baron de Tott ve Hasan Paşa’nın teklifi üzerine, Mühendishane-i Bahr-i Hümayun açılmıştır. Bu reformun öncelikli amacı donanmada çalışan gemi mühendislerinin eğitimidir. İnşaat mühendisliği alanında yaşanan çalışmalar bundan sonra gerçekleşmiştir. İlk adı Mühendishane olan bu üniversite aynı zamanda Türk tarihinin ilk üniversitesidir.
1795 yılında üniversitenin adı, anlamı Kara Mühendisliği olan Mühendishane-i Berri-i Hümayün olacak şekilde ikiye ayrıldı. Bu yapı içerisinde iki üniversite varlığını bir süre sürdürdü.
Günümüzdeki gibi modern İnşaat mühendisliğinin başlangıcı ise; 1883’te kurulan hendese-i Mülkiye ile başlamıştır. Hendese-i Mülkiye (İstanbul Teknik Üniversitesi) 1883 yılında II. Abdülhamit tarafından Alman sistemine göre kurulan ve gelişimi orduya bırakılan bir üniversiteydi.
Buradan anlaşılacağı üzere İnşaat Mühendisliği’nin çok yönlü köklü tarihi bir geçmişi ve önemi var. Tarihi zengin meslekler arasındadır.
Peki ..
Sizce günümüzde Türkiye’deki inşaat mühendisi oranı ne kadardır?
-2021 verilerine göre yıl sonu itibariyle TMMOB ‘ye kayıtlı 16,693 kadın üye ve 120,672 erkek üyesi olmak üzere toplam 137,365 inşaat mühendisi bulunmaktadır.
Türkiye’deki üniversitelerimizin inşaat mühendisliği bölümü 70 Milyon nüfusta her sene 10.000‘nin üzerinde mezun veriyor. Her sene verilen bu 10.000 mezun öğrenci genele bakarak söylüyorum işsiz kalıyor. TMMOB ‘un 2021 yılında hazırladığı raporda belirtmiş olduğu gibi her on inşaat mühendisinden üçü raporda işsiz çıkmış. (Yüzde 28,2) Aslında inşaat mühendisi işsizliğine tezat olacak şekilde inşaat mühendisi ihtiyacı olduğu görülmekte. Ruhsat verilen yapıların sayınca ve mevzuat gereği bu yapıların projelendirilmesinden, inşasından denetimine kadar görevlendirilmesi gereken mühendis ihtiyacına baktığımızda bırakalım fazlasını, büyük oranda hizmet açığı olduğunu görürüz. Mevcut mevzuatın uygulanmasıyla bile büyük oranda mühendislere istihdam sağlanabilir.
Bir de bir diğer sorun inşaat mühendisini ara eleman statüsüne indirmemek gerekiyor. İşverenler arada mühendisleri joker gibi kullanabiliyorlar .. =)
Projelendirmeden yapı üretimine ve denetimine kadar süreçlerin öznesi inşaat mühendisidir. İnşaat mühendisleri mesleki donanımlarının gereğine uygun bir biçimde istihdam edilmelidir. İşi neyi gerektiriyorsa onu yapmalıdır.
Dışardan bir gözle baktığımda Türkiye’deki inşaat mühendisliği sistemi için buraya çok fazla madde yazabiliriz. Ama önemli olan o maddeleri en aza indirgeyebilmek ve Türkiye’deki inşaat mühendisliğini dünya çapında zirveye çıkarabilmek.
Özetlemek gerekirse… Evet ülkemizdeki sistemde açık var düzeltilmesi gereken çoğu yer de var ama bizler üzerinde çok çalışarak bence çoğunu halledemesek bile bir şeyleri değiştirmeye başlayabiliriz …
"Bugün yaptığınız şeyi değiştirmezseniz, yarınlarınızın tamamı düne benzeyecektir."
-Jim Rohn
Saygılarımla…