GÜNDEM

Tugan’ın iddialarına yalanlama geldi!

Afyonkarahisar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Kentsel Dönüşüm Dayanışma Derneği Başkanı Serhat Tugan’ın iddialarını kesin bir dille yalanladı. Müdürlük, “Kentsel dönüşüm uygulamalarını yürütmek amacıyla 9 Mayıs 2013 tarihli ve 2255 sayılı Bakanlık yazısı ile Afyonkarahisar Belediyesi yetkilendirildi.” dedi.

Abone Ol

Önceki gün düzenlediği basın toplantısında Kentsel Dönüşüm Dayanışma Derneği Başkanı Serhat Tugan, Afyonkarahisar Belediyesi’nin Bakanlığın yetki devrini gerçekleştirmediği için projeyi hayata geçiremediğini açıklamıştı. Tugan’ın iddialarını yalanlayan Afyonkarahisar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, “Kentsel dönüşüm uygulamalarını yürütmek amacıyla 9 Mayıs 2013 tarihli ve 2255 sayılı Bakanlık yazısı ile Afyonkarahisar Belediyesi yetkilendirildi. Bu yetkilendirme kapsamında belediye, plan ve projelerin hazırlanması, imar revizyonları, hak sahipleri ve müteahhitlerle anlaşmalar yapılması gibi konularda sorumlu kılındı.” denildi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİ VERİLDİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla kentsel dönüşüm sürecine ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, şehirde riskli alan ilan edilen bölgeler, hukuki süreçler ve belediyenin yetkileri hakkında detaylı bilgiler verildi.

Açıklamada, Afyonkarahisar Belediyesi tarafından belirlenen ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından incelenerek 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanan iki ayrı riskli alan bulunduğu belirtildi. Bu alanlar, Misri Camii civarı (Merkez ilçesi; Hacı Cafer, Hacı Nuh, Hacı Alioğlu, Mecidiye, Dairecep, Gündoğmuş ve Karamanoğlu mahalleleri) ve İmaret Camii arkası (Merkez ilçe; Gökçe, Aksaraylı, Barbaros, Metli, Sümer, Nakilci, Bademli, Fakıpaşa, Hacı Mustafa, Hacı Abdurrahman ve Hacınasuh mahalleleri) olarak açıklandı.

YETKİ AFYON BELEDİYESİ’NDE

Açıklamada, “Kentsel dönüşüm uygulamalarını yürütmek amacıyla 9 Mayıs 2013 tarihli ve 2255 sayılı Bakanlık yazısı ile Afyonkarahisar Belediyesi yetkilendirildi. Bu yetkilendirme kapsamında belediye, plan ve projelerin hazırlanması, imar revizyonları, hak sahipleri ve müteahhitlerle anlaşmalar yapılması gibi konularda sorumlu kılındı.”

DERNEK ÜYELERİ İTİRAZ ETTİ SÜREÇ SEKTEYE UĞRADI

İl Müdürlüğü’nün açıklamasında, kentsel dönüşüm sürecinin halkın katılımıyla yürütüldüğü, ancak bazı vatandaşların ve Kentsel Dönüşüm ve Dayanışma Derneği üyelerinin itirazları nedeniyle sürecin sekteye uğradığı ifade edildi.
Açıklamada bu itirazlar sonucunda dernek tarafından Bakanlar Kurulu kararlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle 2021 yılında Danıştay 6. Daire Başkanlığına dava açıldığı belirtilerek, 21 Ekim 2021 tarihli ara karar ile yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, ardından 13 Nisan 2022 tarihinde iptal kararı verildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı’nın temyiz başvurusu sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 16 Kasım 2022 tarihli kararıyla iptal kararının bozulduğu ve temyiz isteminin kabul edildiği kaydedildi.

AFYON BELEDİYESİ BAKANLIĞA BAŞVURU YAPMADI

“Buna rağmen dernek tarafından tekrar açılan davada Danıştay 6. Dairesi’nin 30 Mart 2023 tarihli kararıyla riskli alan kararının yeniden iptal edildi. Bakanlığın ikinci temyiz başvurusu üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 28 Aralık 2023 tarihli kararında iptal kararını ikinci kez bozarak davayı reddetti.”

İl Müdürlüğü açıklamasında, hukuki süreçlerin tamamlanmasıyla birlikte riskli alan kararlarının yeniden yürürlüğe girdiği ve Afyonkarahisar Belediyesi’nin uygulamalara başlamak için Bakanlığa başvuru yapması gerektiğini belirtilirken, 28 Aralık 2023 tarihi itibarıyla belediye tarafından henüz yazılı bir başvuru yapılmadığı ifade edildi.

Açıklamada, Kentsel Dönüşüm ve Dayanışma Derneği’nin açtığı davalar nedeniyle sürecin en az iki yıl geciktiği, bu süreçte maliyetlerin arttığı ve yeni şartların vatandaşlara sunulmasının gerekeceği kaydedildi.

Açıklamada, Afyonkarahisar Belediyesi’nin yetkili olduğu riskli alanlarda plan, proje, imar revizyonu ve hak sahipleriyle anlaşma süreçlerini başlatması gerektiği belirtildi.

SERHAT TUGAN NE DEMİŞTİ?

“2013 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Mısri Camii ve İmaret Camii çevresi riskli alan ilan edilmiştir. Bizler, o tarihten itibaren kentsel dönüşüm ile bölgemizin değerleneceğini düşünerek yıllarca bekledik. Belediye eski başkanlarımızdan Burhanettin Çoban döneminde hazırlanan projede geniş yollar, yeşil alanlar ve modern yüksek katlı binalar öngörülmesine rağmen, süreç hayata geçirilememiştir.

Bu bekleyişin sonunda, 30 Aralık 2020’de TOKİ’nin alt birimi olan GEDAŞ yetkilileri, Afyonkarahisar Belediyesi yetkilileri ve AK Parti milletvekillerinin katılımıyla yapılan toplantıda açıklanan fiyatlar, büyük bir mağduriyeti beraberinde getirmiştir. O gün verilen fiyatlar, enflasyonun da etkisiyle bugün çok daha trajik bir hâle gelmiştir. Örneğin, 100 metrekare arsaya 40 bin TL ile 175 bin TL arasında bir fiyat biçilmiş, TOKİ’nin yapacağı konutların ise yüzde 40 indirimle 310 bin TL’den satılacağı duyurulmuştur.

Bu da, indirimsiz fiyatın 500 bin TL olduğu anlamına gelir. O tarihte, caddenin karşısındaki Karaman Mahallesi’nde 250 bin TL’ye satılan daireler düşünüldüğünde, hak sahiplerine 270 bin TL ödeme yükü getirilmesi büyük bir adaletsizliktir. Hatta süreç ilerledikçe fiyatlar iki katına çıkmış olsa da, hak sahiplerine sunulan teklifler bir mezar yeri fiyatına bile yaklaşmamıştır. Bu tablo, mağduriyetin ne denli büyük olduğunu gözler önüne sermektedir.”

TALEBİMİZ AYNIDIR

"Mecidiye Mahallesi’nde yeni apartmanlardan oluşan bölgenin riskli alan statüsünden çıkarılması, Mısri Camii ve İmaret Camii çevresindeki dönüşümün, hak sahipleri mağdur edilmeden bir an önce başlatılması.

Bu sürecin adil bir şekilde ilerleyebilmesi için önerimiz nettir. Ana caddelerde arsa büyüklüğüne göre iş yeri, arka sokaklarda ise arsa büyüklüğüne göre daire verilerek hak sahiplerinden ek ödeme talep edilmemelidir. Ayrıca, oluşturulacak rezerv alanların merkezi konumda olması büyük önem arz etmektedir.”

BAŞKAN BURCU KÖKSAL KENTSEL DÖNÜŞÜM BİRİMİ KURARAK ÇALIŞMALARI HIZLANDIRDI

“Bizler, sürecin en başından beri kentsel dönüşüme karşı değiliz, mağduriyet yaratan projeye karşıyız! Bu durumu yerel seçimler öncesinde tüm siyasi parti temsilcilerine doğrudan bildirdik. Sayın Belediye Başkanımız Burcu Köksal, seçim öncesinde olduğu gibi bugün de hak sahiplerinin yanında durarak, göreve gelir gelmez üç belediye meclis üyesini sürece dahil etmiş ve Kentsel Dönüşüm Birimi’ni kurarak çalışmalarını hızlandırmıştır. Ancak, edindiğimiz bilgilere göre kentsel dönüşüm sürecinin belediyemiz tarafından yürütülebilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onay vermesi gerekmektedir.

Ancak bakanlık, yetki devrini gerçekleştirmediği için belediye projeyi hayata geçirememektedir. Belediye, bu konuda gerekli yazışmaları yapmış ve sürecin hızlanması için girişimlerde bulunmuştur. Bakanlık onay vermediği sürece belediyemizin bu projeleri yürütmesi mümkün değildir. Halkımızın güvenli konutlara kavuşması için gerekli tüm girişimleri yapmamıza rağmen, sürecin bakanlık tarafından tıkanması, dönüşüm bekleyen vatandaşlarımızın mağduriyetini artırmaktadır.”

KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ BİR AN ÖNCE BAŞLATILMALIDIR

“Bizler, kentsel dönüşüm istiyoruz! İster belediyemiz eliyle, ister TOKİ aracılığıyla, ister imara açılarak müteahhitler tarafından yapılsın; önceliğimiz, hak sahiplerinin mağdur edilmemesi ve çoğunluk tarafından kabul görecek adil bir çözümün hayata geçirilmesidir.

Afyonkarahisar’daki kentsel dönüşüm alanları, şehrin tam merkezinde olduğu için sadece hak sahiplerini değil, şehrin turizmini, ekonomisini ve sosyal yapısını da doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle Sayın Valimiz, Sayın Milletvekillerimiz ve Sayın Belediye Başkanımızın öncülüğünde bir heyet oluşturularak sürece hız verilmelidir.

Ayrıca, bu heyete üniversitemiz ve sivil toplum kuruluşlarının da dahil edilerek modern bir Afyonkarahisar’ın inşasında ortak akıl ile katkı sağlanacağına inanıyoruz. Bu bağlamda, kentsel dönüşüm süreci, hak sahipleri mağdur edilmeden bir an önce başlatılmalıdır!” ifadelerini kullandı.