Aydınlı köşe yazarı Servet Töz’ün kaleme aldığı bir yazıda, Afyonkarahisar’ın son 20 yılda gerçekleştirdiği büyük değişimi gözler önüne serdi. Yazıda, Afyonkarahisar’ın turizmde, gastronomide ve sanayide Türkiye’nin zirvesine çıktığı vurgulanırken, Aydın gibi büyük potansiyele sahip illerin bu başarıyı yakalayamadığına dikkat çekiliyor.
AFYON’UN BAŞARISI HİKAYESİNİ KALEME ALDI
Servet Töz yazısında Afyonkarahisar’ın AK Parti Belediyeciliği döneminde kazandığı ivmeye dikkat çekerek, “Termal turizmde açık ara önde. Her yıl 2 milyondan fazla turist ağırlıyor, sağlık turizminin en önemli merkezlerinden biri haline geliyor. Mevlevihanesi bile tek başına 500 bin ziyaretçiyi çekiyor.” dedi.
Aydınlı köşe yazarı Servet Töz’ün kaleme aldığı bir yazısı şöyle:
Afyonkarahisar zirvede, peki ya Aydın?
Afyonkarahisar, tarih boyunca Friglerden Selçuklulara, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyan kadim bir şehir. Ancak bu geçmişiyle yetinmemiş, sahip olduğu değerleri avantaja çevirerek ekonomisini güçlendirmiş. Bir hafta boyunca termal tesislerinden birinde konaklarken hem dinlenme fırsatı bulduk hem de şehrin gelişimine yakından tanıklık ettik.
Afyonkarahisar, turizmin, gastronominin, sanayinin ve doğal kaynakların doğru kullanıldığında nasıl bir kalkınma modeli yaratabileceğini gösteren en iyi örneklerden biri. Sucuk, lokum, yumurta, haşhaş, vişne gibi ürünlerde Türkiye’de zirvede. Aynı zamanda mermer sektöründe dünya çapında söz sahibi. UNESCO tarafından "Gastronomi Şehri" ilan edilmesi de mutfak kültürüne verilen önemin bir göstergesi.
Şehir sadece bunlarla sınırlı kalmıyor. Termal turizmde açık ara önde. Her yıl 2 milyondan fazla turist ağırlıyor, sağlık turizminin en önemli merkezlerinden biri haline geliyor. Mevlevihanesi bile tek başına 500 bin ziyaretçiyi çekiyor. Afyonkarahisar, akıllı bir planlama ve etkili bir tanıtımla Türkiye’nin en güçlü şehirlerinden biri haline gelmiş durumda.
AYDIN’IN KAÇIRDIĞI FIRSAT
Şimdi burada durup şu soruyu sormak gerekiyor: Türkiye’nin en büyük jeotermal kaynaklarına sahip şehri Aydın neden termalin merkezi değil?
Aydın, jeotermal kaynak bakımından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olmasına rağmen, bu potansiyeli tam anlamıyla değerlendirebilmiş değil. Jeotermal enerjiyle elektrik üretimi yapılmış, seracılık yeni yeni gelişmeye başlamış ancak termal turizm konusunda Afyonkarahisar’ın ulaştığı seviyeye yaklaşamadı. Oysa Aydın, termal turizmin merkezlerinden biri olabilecek kapasiteye sahipken, hâlâ bu alanda istenilen noktaya gelemedi.
Üstelik Aydın, sadece jeotermal değil, tarih ve doğa açısından da büyük zenginliklere sahip. Afrodisias, Milet, Didim gibi antik kentleri var. Kuşadası gibi bir turizm cenneti elinin altında. Ancak şehrin yöneticileri bu değerleri birleştirerek markalaşmayı başaramıyor.
KISKANILAN DEĞİL, KISKANAN ŞEHİR!
Eskiden Aydın, tarımı, iklimi, turizmi ve doğal güzellikleriyle diğer şehirlerin gıptayla baktığı bir yerdi. Ancak bugün, Aydınlılar başka şehirleri kıskanır hale geldi. Afyonkarahisar’ın termal turizmde ve gastronomide yakaladığı başarıyı gördükçe insan, "Bizde daha fazlası var, peki neden biz başaramıyoruz?" diye sormadan edemiyor.
Başarı, sadece kaynaklarla değil, vizyonla, yönetimle ve planlamayla gelir. Afyonkarahisar, elindeki değerleri doğru şekilde yöneterek zirveye tırmandı. Aydın da bunu yapabilir. Ancak bunun için önce zihniyetin değişmesi, şehrin sahip olduğu potansiyeli gören ve bunu geliştirmeyi amaçlayan bir bakış açısına ihtiyaç var.
Şimdi soru şu:
Aydın, harekete geçip hak ettiği noktaya ulaşacak mı, yoksa bir gün tamamen geride mi kalacak?
Düşünmeye değer…
Selam ve saygıyla.