GÜNDEM

Afyon’da iki sendika birbirine girdi!

Geçtiğimiz günlerde Eğitim Bir Şube Başkanı Mustafa Arslan’ın, Sultandağı İmam Ortaokul Müdürü Hasan Özkan ile ilgili yaptığı sert açıklamalara Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Muhtar Demirci’den aynı sertlikte cevap geldi. Demirci Arslan için, “Yalandan ve iftiradan beslenen bu şımarık sendikacı haddini aştı.” dedi.

Abone Ol

Afyonkarahisar’da Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Mustafa Arslan’ın ortaya attığı iddialara Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Muhtar Demirci bugün düzenlediği basın toplantısında cevap verdi. Toplantıda, Mustafa Arslan’a çok sert sözlerle cevap veren Demirci şunları söyledi:

“Öncelikle Eğitim konusunun genelde ve yerelde birçok sorunu varken böyle bir olay ile kamuoyunu meşgul etmek zorunda kalmış olmaktan dolayı affınıza sığınıyoruz. Ancak sendikacılığı sadece üye sayısından ibaret gören ve üyelerine makam mevki sağlamayı sendikacılık zanneden, eğitime en ufak katkı sağlamayan bir sendika başkanının yaptığı açıklamalar karşısında susmamız mümkün değildi. Sultandağı ilçe temsilcimiz Sayın Hasan Özkan Bey hakkında temelsiz, mesnetsiz ve adeta ağzından kir ve pas akıtararak iftiralar atan zata karşı sessiz kalmamız beklenemez.

Aynı zamanda yalandan ve iftiradan beslenen bu şımarık sendikacı haddini aşarak İl Milli Eğitim Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdür, İlçe Kaymakamı ve bahsi geçen konular ile ilgili soruşturmayı yürüten, soruşturma komisyonunda bulunan Devletin görevlilerini “suçu örtmek” ile itham etmiştir. Elbette bu konuya da cevap vermek muhataplarına düşer.

İftira iftira atılanı değil, atanı kirletir. Ayrıca ’’Kaliteli insan işiyle, boş insanda kişiyle uğraşırmış’’ sözünü de hatırlatmak isteriz.”

BATIYORSUN, DAHA DA BATACAKSIN

“Bu kirli sendikacıya anlayacağı şekilde tane tane, en basit cümlelerle belgeler ve şahitleri ile cevap vermek kaçınılmaz olmuştur.” diyen Demirci sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaklaşık 8 ay önce  Sultandağı ilçe temsilcimiz Hasan Özkan Sultandağı İlçe Milli Eğitim müdürünün makamına giderek yapmış olduğu haksız uygulamaları kendisine ifade etmiştir. Konuşma esnasında gerçekler ile yüzleşmenin zorluğunu yaşayan görevlendirme İlçe Milli Eğitim müdürü karşısındakinin her şeyden önce bir eğitimci olduğunu, aynı mesleği paylaştığını unutarak alaycı tavırlarla ve son noktada sesini yükselterek konuşmuştur. Sendika temsilcimiz bu tavır karşısında aynı tonda kendisine cevap vermiştir. İftiracı sendikacı sadece sözlü atışmadan ibaret olan bu olayı ‘’kadına saldırı’’ olarak nitelemiş, yetmemiş orada bu esnada olmayan siyasetçileri de katarak iftiraya dayalı şov yapmak istemişti. Konu ile ilgili gerekli inceleme yapılmış bahsi geçtiği gibi saldırı, tehdit,  şantaj, olmadığı görülmüş ve sendika temsilcimiz Hasan Özkan bu şikayet maddesinden ceza almamıştır. Hiçbir araştırma yapmadan, Devletin müfettişlerine güvenmeden en önemlisi yüzü bile kızarmadan yaklaşık 8 ay önce olan bu olayı iftira ile tekrar gündeme getirmiştir. Aynen batmakta olan esnafın veresiye defterini karıştırması gibi. Her konuştuğunda, her gittiğin kurumda batıyorsun, daha da batacaksın.

Bu iftira ile yetinmeyen çapsız sendikacı Sultandağı İlçeTemsilcimiz Hasan Özkan’ın okul müdürü olarak görev yaptığı okulun bünyesinde bulunan anasınıfının iş ve işleyişi ile ilgili mesnetsiz yalanlara, iftiralara  sarılmıştır.”

ADI GEÇEN İKİ HANIMEFENDİ YASAL YOLLARA BAŞVURACAK

“Okulda usulsüz ve sigortasız işçi çalıştırıldığını söyleyen zat her önüne gelene inanmak yerine biraz araştırsaydı bu işçinin Sultandağı Belediyesi tarafından okula görevlendirildiğini, sigortasının ve maaşının Sultandağı Belediyesi tarafından yatırıldığını görecekti.” diyen Demirci sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Diğer ifşa ettiği isminde öğrenci velisi olduğunu görecekti. Devletin iş ve işleyişinden bi haber olan bu zevata bir şey daha öğretmenin mutluluğu ile diyoruz ki bir işçiye iki ayrı yerden sigorta yapılamaz. Dolayısı ile Sultandağı İmam Hatip Ortaokulunda, okul yönetiminin sigortasız işçi çalıştırdığı yalan ve iftiradır. Adlarını yalan ve iftiraya karıştırılması nedeniyle ismi geçen iki hanımefendi de yasal yollara başvuru yapılacağını ifade etmişlerdir.

Utanmaz sendikacı, Okul müdürü Hasan Özkan'ın para topladığı ile ilgili yalanları da biraz araştırsa okulun ve okul idaresinin para toplama işi ile ilgili hiçbir bağlantısının olmadığını görecekti. Kaldı ki bu olay yetkililer tarafından en ince ayrıntısına kadar incelenmiş ve herhangi bir usulsüzlük tespit edilmemiştir. Okulun normal şartlarda toplaması gereken söylendiği gibi 200 değil 150 TL dahi(Bundan da bi haber zavallı) velilerden alınmamış, okul hesapları, banka kayıtları bunun delilidir.

Öğle arası anasıfı öğrencilerinin okulda yemek yemesi yönünde talepte bulunan velilere okul müdürü Hasan Özkan bu talebi karşılayacak personeli ve bütçesinin olmadığını söylemiş, kararın alınmasını da bizzat sağlamıştır. Bunun üzerine veliler okul dışından yemek söylemek için kendi aralarında organizasyon yapmışlardır. Özellikle anne babaları çalışan öğrencilerimiz böylece yine kendi anne babalarının çabaları ve organizasyonu ile beslenme sorunu yaşamamıştır. Öğrenciye ve veliye yardımcı olmak, taleplerine usulünce olumlu karşılık vermek suç mudur? Yalancı sendikacı, eğer eğitim ile ilgilenseydi bu yaş grubunda öğrencilerin beslenmesinin ne kadar önemli olduğunu bilirdi. Okul müdürü çocuklarımızın menfaatleri doğrultusunda okula en ufak bir yükü olmayan bu uygulamaya karşı çıkarmasını beklemek insanlık dışı olurdu. iftiracı sendikacının anlayışında öğrenciye ve veliye kolaylık sağlamak olmadığı için bunu anlaması mümkün değildir. Zaten Millete ait olan okul ve okul araç gereçlerini yine Milletin hizmetine sunmak, bunu yaparken de Devletin okulunun kasasından 5 kuruş çıkarmadan yapmak takdir edilecek idari bir inisiyatifken senin zoruna gitmesi çok da tuhaf değil aslında. Çünkü böyle olaylara alışık değilsin. Yöneticilikten anlamadığın gibi eğitimcilikten ve insanlıktan da uzak olduğunu bu şekilde göstermiş oldun.

Okulun anasınıfı bünyesinde ikili eğitim yapması Sultandağı İlçe Kaymakamlık Makamı tarafından onaylıdır. Okulun anasınıfına olan yoğun talep nedeni ile çözüm arayan idare ve yöneticiler kimse mağduriyet yaşamasın diye ikili eğitime sıcak bakmış ve sendikanızın üyesi olan İlçe Milli Eğitim Müdürünün teklifi ile Kaymakamlık makamına sunulmuştur. Tabi senin bunlardan da haberin olmadığı aşikardır. Bu konudan çok rahatsızsan onay veren kurumlar hakkında da şikayetçi olabilirsin. İlçede ortaokul düzeyinmde sadece iki okul var, ilçe milli eğitim müdürlüğü bu okul hakkında bilgi sahibi olmadan, incelemeden kaymakamlığa olur sunabilir mi, ek ders ücret onayı verebilir mi? Eminim ki, inceleme ne, olur ne onay ne onlardan da bilgin yok.

Tüm bu olaylarla ilgili gerekli inceleme soruşturma yapılmış ve usulsüz hiçbir duruma rastlanmamıştır. Aldıkları inceleme soruşturma işini hiç bir etki altında kalmadan dosdoğru yapan görevlilerimize de teşekkürü borç biliriz.

Bu yalancı, iftiracı sendikacı kendisine bilgi verenler tarafından en iyi ihtimalle kandırılarak boyundan büyük işlere karışmış ve devletin mülki amirlerini,müfettişlerini, idarecilerini, yöneticilerini, “suçu saklamak” ve “suça karışmak” ile itham etmiştir. Burada kendilerini soruşturmalar nasıl müdsahil olduklarını da kendileri açık etmiş oluyor aslında. Bu sefer istediği sonucu alamamanın, muhakkiklere, disiplin amirlerine istediğini yaptıramamanın hezeyanı ile zırvalamıştır.

Kirli sendikacıya soruyoruz,  kendi arkadaşlarınızın yaptığı usulsüzlüklerin üzerini örtmek için bir bahane bulamayıp, kamuoyunu gereksiz meşgul ederek böyle çirkin iftiralara mı sarıldın? Hem de yaklaşık 7-8 ay önce olan olayları gündeme taşıyarak. Sana yakışanda ancak bu olurdu zaten.

Buradan utanmaz, yalancı, iftiracı sendikacıya sesleniyoruz ve diyoruz ki eğer yüreğin varsa, iddia ettiğin kadar Devletin, Milletin menfaatlerini düşünen biriysen öyle laf kalabalığı yapmazsın bu konular ile ilgili elinde ne varsa savcılığa gidip Hasan Özkan ve onu koruyarak “suçu saklamak” ile isnat ettiğin Mülki amirler, Milli Eğitim Müdürleri, Muhakkikler hakkında  suç duyurusunda bulunursun.  Aksi halde kamuoyu önünde yine gülünç, yine zavallı ve yine tescilli yalancı durumuna düşeceksin. Her ne kadar fikir uyuşmazlığımız olsada bir eğitimcinin, sözde sendika yöneticisinin bu hallere düşmesinin bizleride ziyadesi ile üzeceğini belirtmek isteriz. Bu sebeple kendine güveniyorsan en kısa zamanda savcılığa gidersin. Bizim nasıl gideceğimiz ide eline gelen ihbarname ile anlayacaksın

Temsilcimiz Hasan Özkan görevini layığı ile yapan bir kamu görevlisidir. Meslektaşları, mesai arkadaşları, öğrencileri, velileri ve İlçe Vatandaşları tarafından sevilen ve takdir edilen bir kişiliktir.Şu anda bir çok imam hatip ortaokulu sınıf dahi açmakta zorlanırken Hasan Özkan Müdür olarak göreve başladığı 06/09/2021 tarihinden bu yana görev yaptığı Sultandağı İmam Hatip Ortaokulu’nu Müdür Yardımcısı İhsan Satar’ın büyük destekleri, Öğretmen arkdaşlarının azmi ve diğer okul çalışanlarının katkısı ile birlikte, okul öğrenci sayısını köy köy kapı kapı gezerek yüzde yüzonaltı arttırmıştır. Bizleri kendileri gibi sananlar bilsinler ki bizim sendikal anlayışımızda Devlete zarar veren, usulsüz işler yapan babamızın oğlu dahi olsa arkasında durmak, savunmak yoktur. Bu tam iftiracı sendikacıya göre bir tavırdır. Bizden kimse böyle bir şey bekleyemez. Dolayısı ile bizim yalancılara, iftiracılara yedirecek bir tane üyemiz yoktur. Türk Eğitim-Sen’in Şerefli Üyelerinin her biri senin gibi çapsız için çok çok büyüktür, boğazınızda kalır.

Bu iftiracı sendikacının çirkin ve bir eğitimciye yakışmayan tavırları biliyoruz ki sizlerin de canını fazlasıyla sıkmış, eğitimde huzur ortamını bozmuştur. Her fırsatta kendilerinden olmayanlara baskı ve psikolojik şiddet uygulamaya çalışması bardağı taşırmaktadır. Eğitim kalitesini yükseltmek ve eğitim çalışanlarının refahı ve huzuru  adına en ufak bir fikri, önerisi ve çabası olmayan bu sendikacı sadece kaostan ve iftiradan beslenmektedir. Sultandağı ilçesinde bu konularla ilgili gerçekleri bilen eğitim çalışanları “Yeter Artık” diyerek bu şahsın yaptığı çirkin iftiralara ortak olmamak adına başkanlığını yaptığı sendikadan gruplar halinde istifa etmektedir. Kendilerini yürekten kutluyoruz. Eğitim çalışanları yalancı ve ifitracılalrla yol yürümez. Sendikacılığı sayıdan ibaret gören bu zatın psikolojisi  bu istifalardan dolayı biraz daha bozulacaktır. Bu da kendi sorunudur. Ancak fazla merhamet maraz getirir anlayışı ile kirli, pislik dolu, temelsiz, mesnetsiz ve hayal ürünü olan söylemlerinin karşılığını yüce adaletimiz elbette ki verecektir. Konu ile ilgili kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı bildirir saygılarımızı sunarız.” ifadelerini kullandı.

EĞİTİM-SEN ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA ARSLAN NE DEMİŞTİ?

“Bugün, oluşturduğu rahatsızlık epeyi süredir devam eden, ancak bu rahatsızlığın ortadan kaldırılması için atılması gereken idari adımlar atılmadığı için fütursuzlaşarak Afyonkarahisar’da eğitim çalışanlarının ve okul yöneticilerinin utancı haline dönüşen bir olayın artık bitirilmesi gerektiğini ifade etmek,  eğitim çalışanları ve kamuoyu adına en yüksek sesle çağırıda bulunmak adına basın açıklamasını yapıyorum.

Sultandağı ilçemizde eğitim hizmeti veren İmam Hatip Ortaokulu’nda  okul müdürü olarak görev yapan, aynı zamanda bir sendikanın ilçe temsilciliği görevini yürüten Hasan Özkan isimli şahıs daha önce kadın bir ilçe müdürüne odasında saldırmıştı. Amire saldırısı örtüldü!

Kadına yönelik şiddet, tehdit ve hakaretleri duyulmadı!

Şimdi soruyoruz: Bir eğitim çalışanına yakışmayacak tüm hareketlerin faili olmak, amirine makamında saldırmak, bir kadına şiddet uygulamaya yeltenip tehditler savurmak suç değil mi?

Yoksa, makam odasında amire saldırmak, görevini yapan bir kadına şiddet uygulamak ve tehditler savurmak Afyonkarahisar’da suç olmaktan çıkarıldı da bizim mi haberimiz yok!

Elbette Afyonkarahisar’da suçun tanımı değişmedi. Ancak bu utanmaz, verdiği sözde milliyetçilik pozları ile aldığı desteklerle işlediği bu suçları maalesef örtmeyi başardı.

Peki suç işlemeyi bıraktı mı?

Bu sorunun cevabı maalesef hayır. Aksine kendileri gemi azıya almış vaziyette suç işlemeye devam etmektedirler. İşlediği suçlarla büyük bir suç galerisi sahibi oldular.

Biz bugün yaptığımız bu basın açıklaması ile bu şahsa kol kanat gerenleri ve işlediği onca suça rağmen gereğini yapmayan idarecileri şahsın suç galerisinde gezmeye davet ediyoruz. “1) Okul öncesi öğrenciler için velilerden 200 TL yerine onları yanıltarak 1000 TL para istemiş, paranın fazlalığından şikayetçi olan velilere ne yapalım bakanlığın hükümetin talimatı bu diyerek velileri iktidara karşı kışkırttığını görecekler.

2) Okul bünyesindeki anaokulunda 2’li eğitim yapılıyor göstererek, ilçe milli eğitim müdürlüğü yöneticilerini yanılttığını ve kendisine haftada 2 saat fazla ücret ödenmesini sağladığını görecekler.

3) Fatma Bülbül adlı bir kadın çalışanı sigortasız olarak çalıştırdığını görecekler.

4) Filiz Çetin isimli bir kadın çalışanı sigortasız olarak çalıştırdığını ve bu kişinin hesabına velilere para ödemesi yaptırdığını görecekler.

5) Bakanlığın mahzurları ve eğitim çalışanlarının duyduğu rahatsızlık sebebiyle kaldırdığı “sınıf annesi” uygulamasına Milli Eğitim Bakanlığına rağmen devam ettiğini, velilere sosyal medya gruplarında ilgili kişiyi sınıf annesi olarak tanıttığını, yaptığı iş ve işlemlerin idarenin bilgisi ve onayı dahilinde olduğunu gösterdiğini, görecekler.

6) Watshapp uygulamasında oluşturduğu veli grubundan velilere İBAN göndererek, sigortasız çalıştırılan personelin maaşı için velilerden para topladığını görecekler.

Bu kişinin en başından itibaren yaptıkları hem adli hem idari anlamda ciddi karşılığı olan suçlardır. Kişinin sahip olduğu fikir, gölgesine sığındıkları bu suçları örtemez, örtmemeli…

Ağızlarını her açtıklarında sendikamıza saldırmayı alışkanlık hale getirenler, siyasetteki abilerini yanlarına alıp idarecilere kabadayılık yapmayı sendikacılık sayanlar, işte Sultandağı’ndaki eseriniz!

Yaptığı her iş ile eğitim çalışanlarının utancı olan, karşılığını bulmadığı suçları sebebiyle ilçe milli eğitimini idare edilemez hale getiren bu şahsı korumak siyaset kurumunun işi olmamalı, gölgesine sığındığı siyasetçiler gerçeği görmeli, liyakat ve ehliyet yoksunu, ahlak fukarası bu şahsı korumayı bırakmalıdır. Eğitimciler Birliği Sendikası olarak tüm kamuoyu adına yaptığımız bu çağrının gereği için çağrımızın tüm muhataplarını gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz.

Sultandağı ilçemizde eğitim ortamını zehirleyen bu kişinin, işlediği suçların karşılığını bulması ve ilçemizin huzura kavuşması için tüm süreçlerin yakından takipçisi olacağız.”