Zafer Sağlık Külliyesi Yeşil Salondaki törene Rektör Prof. Dr. Nurullah Okumuş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Aslan ve Prof. Dr. Ümit Dündar, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sinan Evcil, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi dekanları, okul müdürleri, daire başkanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.
SİZLERİ ŞİMDİDEN KUTLUYORUM
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından öğrencilerden oluşan grubun müzik dinletisi sunduğu törende konuşan DHF Dekanı Prof. Dr. Sinan Evcil, hekimlerin giydiği önlüğün beyaz olmasının; bütün renkleri içinde barındırması ve sadeliği ifade etmesi açısından harika bir gelenek olduğunu belirterek, “Bu önlüğü giyerek toplumda saygın bir mesleğin adayları arasına girdiğiniz için sizleri kutluyorum.” dedi.
Konuşmasında yakın coğrafyalarda yaşanan savaşlara ve kamuoyuna yansıyan sorunlara değinen Prof. Dr. Evcil, “Bu zulümleri gerçekleştirenlere insan diyemiyorum, umarım o mahlûklar bir gün hak ettikleri cezayı alırlar ve hep beraber daha güvenli bir dünyada yaşarız.” şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ KAPALI YÜZME HAVUZUNDA YÜZMEYİ ÖĞRENMEYE BENZİYOR
Üniversite eğitimini bir yüzme kursuna benzeten Prof. Dr. Evcil, özetle şunları söyledi: “Kapalı biz yüzme havuzu düşünün. Orada eğitimler alıyorsunuz ve yüzmeyi öğrenmeye çalışıyorsunuz. Gayet güvenlikli bir ortamda, başınızda hocalarımız ve çeşitli aparatlarınız var. Onlarla en iyi şekilde yüzebilmeyi, suyun üstünde durabilmeyi öğreniyorsunuz. Aileleriniz de seyirci gibi; her türlü desteği veren, maddi ve manevi destek veren güçler olarak yanınızdalar. Hocalarınız hemen karşınızda, her tür probleminizde yanınızdalar. Ve bir dönem o kursu alıp sonra lisansınızı alıp yüzmeyi öğrenerek buradan mezun oluyorsunuz ama dışarıda açık bir deniz var. Yanınızda hocalarımız yok ve büyük dalgalar, ciddi rüzgârlar var. Bu kadar engelin olduğu bir ortamda sizin mücadeleye hazır olmanız lazım. O açık denizde boğulmamak adına, o dalgalarla mücadele edebilmek adına, bu kapalı yüzme havuzundaki, bu ortamdaki her şeyi çok iyi değerlendirin.
Evet, önemli bir hedef para kazanmak, idame ettirmek hayatımızı ama para sadece hedef olmamalı, araç olmalı. Herhangi bir hastaya bakarken; sizin anneniz, babanız, eşiniz, çocuğunuz, bir tanıdığınızın da başka bir doktorun önünde yine şifa için derdini anlattığını düşünün. Oradaki doktorun, o yakınınıza nasıl davranmasını istiyorsanız siz de hastanıza öyle davranın. Bu düstur birçok noktada merhamet duygunuzu, adalet duygunuzu geliştirecektir. O merhamet ve adalet duygusu size her zaman lazımdır ve size insan olma noktasında en önemli üstünlüğü sağlayacaktır.”
“TOPLUM SAĞLIĞININ, KORUYUCU HEKİMLİĞİN BAŞLANGICINI AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI OLUŞTURUYOR”
Prof. Dr. Evcil’in ardından kürsüye gelen Rektör Prof. Dr. Nurullah Okumuş ise sözlerine, “Yeni bir güne başladığınızda, sabah uyandığınızda modunuz nasıl olursa gün o şekilde devam eder, gider. Sizi de bugünden itibaren, beyaz önlük giydiğiniz bu gündeki heyecanla, aşkla, şevkle, mutlulukla bundan sonraki hekimlik hayatınızda devam edersiniz inşallah.” diyerek başladı.
Hekimlik mesleğinin öncelikle hâkim olmayı gerektirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Okumuş, özetle şöyle konuştu: “Hekimlik, mesleğin bilgilerine, teorisine, pratiğine hâkim olmayı gerektirir. Mesleğimizi sevmeyi gerektirir. Eğer sevmiyorsanız, yaptığınız işler size bir mesleki faaliyet değil, işkence gibi gelir. Mesleğinizi sevmeniz lazım. Zaten sevdiğiniz için buradasınız. Saygı gerektirir. Mesleğinize, arkadaşlarınıza, ülkenize saygı gerektirir. Ve en önemlisi de empati gerektirir. Ben çocuk hekimiyim, aynı zamanda yenidoğan uzmanıyım. Yenidoğan bir bebeğin, bir prematüre bebeğin bakımının nasıl olduğunu tarif edebilmem için gelip orada bizimle beraber olmanız lazım. O yüzden, empati yapın diyorum.”
Diş hekimliğinin koruyucu hekimliğin ilk aşamasında hizmet verdiğini vurgulayan Prof. Dr. Okumuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplum sağlığının, koruyucu hekimliğin başlangıcını ağız ve diş sağlığı oluşturuyor. Bütün sağlık problemleri ağızla başlar; yediğiniz, içtiğiniz gıdalardan, ağız hijyeninden kaynaklanır… İnsanın yeme zevki bile aslında tamamen ağız sağlığıyla ilişkilidir. Bu bakımdan koruyucu sağlığın en temel alanlarından birinde çalışıyorsunuz.
Mesleğinizin etik kurallarına gerçekten çok saygılı olunuz. Toplumdaki birçok kesime göre çok iyi para kazanacaksınız ama hedef, insanları sağlığına kavuşturmak. Size bir kere bile olsun, ‘Hocam Allah razı olsun, beni sağlığıma kavuşturdunuz. Artık rahat yemek yiyebiliyorum. Bir sürü sıkıntım vardı. Onlardan kurtuldum’ denmesi bile; hastalarınızın bir tek duası bile yeter de artar.
Toplumda prestijiniz, belli bir statünüz zaten var ve sizinle beraber olacak, ömrünüzün sonuna kadar. Mesleki olarak da ekonomik olarak da toplumun üst seviyesinde olacaksınız. Geriye ne kalıyor? Çalışmak, çalışmak, çalışmak… Ailenizi lütfen utandırmayın, onları mutlu edin. Hocalarınıza saygı duyun. Onlardan ne varsa almaya çalışın ve ister akademik alanda istek kurumlarda ya da özel sektörde olsun mesleğinizin gereğini en iyi şekilde yaparak hayatınızı devam ettirin.” dedi.
Tören, Rektör Prof. Dr. Okumuş tarafından AFSÜ Diş Hekimliği Fakültesini, 2024 YKS’de aldığı yüksek puanla tercih eden öğrenciler arasında en yüksek puanla 1. sırada yer alan öğrenci Tarık Ünsal’a önlüğünü giydirerek, belge ve hediye vermesi ile devam etti. Tören, anı fotoğrafı çekiminin ardından son buldu.