T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) ve Zafer Kalkınma Ajansı iş birliğinde İİBF’nin 50. yılı dolayısıyla yayınlanan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisinin “Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınma” (Özel Sayısı) Temalı Tanıtım Toplantısı ve Paneli düzenlendi.

Sabri Bektöre Konferans Salonunda gerçekleştirilen tanıtım toplantısı ve panele; AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, İİBF Dekanı Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, Dinar Kaymakamı Kemal Duru, İhsaniye Kaymakamı İsmail Bildirici, Zafer Kalkınma Ajansı Sekreteri Kutlu Eser, Afyonkarahisar Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği il Müdürü Merih Karayol, Afyon Jeotermal Turizm ve Ticaret A.Ş (AFJET) Genel Müdürü İsmail Kara, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Editörü Prof. Dr. Fatih Ecer, Zafer Kalkınma Ajansı Afyonkarahisar İl Koordinatörü Osman Köprücüoğlu, İİBF Maliye Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsa Sağbaş, İİBF Dekan Yardımcıları Dr. Öğretim Üyesi Ali Balkı ve Dr. Öğretim Üyesi Hale Fulya Kaya ile birlikte kamu kurum temsilcileri, sivil toplum örgütleri yöneticileri ve öğrenciler katıldı.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisinin Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınma Temalı Tanıtım Toplantısı ve Panelinin açış konuşmasını yapan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Editörü Prof. Dr. Fatih Ecer, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi’nin 1999 yılında yayın hayatına başladığını iktisadi ve idari bilimler disiplini çerçevesinde işletme, iktisat, maliye, siyaset ve kamu yönetimi, uluslararası ticaret ve finansman başta olmak üzere iktisadi ve idari bilimler içerisine giren alanlarda yayınları kabul edip yayınladıklarını söyledi. Ecer, “Özellikle çerçevemiz, nitel ve nicel araştırma yöntemlerini kullanan uygulamalı araştırmalar üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu sene itibariyle de derleme çalışmalarını değerlendirmeye başladık. Onların içinde de uygun bulunanları hakem değerlendirmesine aldık. Bu çerçevede Türkiye’de dergimiz aslında bilimin gelişmesinde öncü bir rol üstlenmektedir” dedi.

“AMACIMIZ; DERGİMİZİ EN ÜST LİGE ÇIKARMAK”

 İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi hakkında bilgiler veren Ecer, şunları söyledi:

“Dergimizin ülke temsiliyetini göstermek için 6 farklı üniversiteden 11 öğretim üyesinin yer aldığı bir editör kurulumuz var. Hocalarımız, hem uluslararası hem de ulusal düzeyde oldukça başarılı olan, yayınları olan kişilerden oluşmaktadır. 1999 yılından bu yana her yıl 2 sayı düzenli olarak yayınlamaktayız. Ciddi bir inceleme ve hakemlik sürecimiz var. Kör hakemlik sistemimiz var. Yani ne yazarın ismi hakemlere gidiyor ne de hakemlerin ismi yazarlara gidiyor. Gelen yayınlarımız öncelikle editör kurulumuz değerlendirme sürecine sokuyor. Eğer uygun kaliteye sahip olduğunu düşünüyorlarsa hakemlik süreçlerini başlatıyoruz. Geçen sene dergimize, 141 makale geldi. Bunların sadece 31 tanesi kabul edilerek yayınlandı.  Bu da oransal olarak yüzde 22’ye tekabül etmektedir. Dolayısıyla bu aslında oldukça titiz bir incelemenin olduğunu süreçlerin sıkı olduğunu göstermektedir. Burada aslında amacımız; derginin etki faktörünü yukarı çekmektir. Dergimizi Türkiye’nin en üst liginde yer alan dergiler seviyesine çıkarmak amacımızdır. Dergimiz, haziran ve aralık ayı şeklinde yayınlarını sürdürmektedir. Son 1 yıl içerisinde ise 2 tane özel sayı yayınladık. Dekanlığımızın bu noktada teşviki oldu. 2 güncel konu üzerinde çalışıldı. İlki Ekim 2024’te yayınlanan yapay zeka temalı özel sayıydı, ikincisi ise bugününde konusu olan Mart’ta yayınlanmış olan ‘Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınma Özel Sayısı’dır.”

KALKINMA AJANSLARI, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ANLAYIŞIYLA YENİDEN ŞEKİLLENİYOR

Zafer Kalkınma Ajansı Afyonkarahisar İl Koordinatörü Osman Köprücüoğlu ise kalkınma ajanslarının kuruldukları günden bu yana bölgeler arası gelişmiş farklılıklarını azaltmak, yerelin potansiyelini harekete geçirmek ve kalkınmayı tabana yaymak amacıyla faaliyet gösterdiğini ifade etti. Köprücüoğlu, “Günümüzde bu görev; sadece ekonomik değil, sosyal çevresel ve kültürel boyutlarını kapsayan bütüncül ve sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla yeniden şekillenmektedir. Zafer Kalkınma Ajansı olarak Kütahya, Afyonkarahisar, Manisa ve Uşak illerimizi kapsayan TR-33 Bölgesi kalkınmanın sadece büyüme odaklı değil, aynı zamanda doğal kaynakları koruyan toplumsal kapsayıcılığı gözeten ve gelecek kuşakları önceleyen bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

26 Yıllık Fidan

AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir konuşmasında 26 yıldır yayın hayatına devam eden İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi’nde  emek harcayanlara teşekkür etti. Özdemir, “Bu bir 26 yıllık fidan. Bilimsel gelişme dediğimiz şey; her birimiz bir makale yazıyoruz, bu makalelerle aslında bir milimetreden daha küçük bir ilerleme sağlıyoruz. Fakat bunları üst üste koyduğumuz zaman çok yükseklere çıkabiliyoruz. Dolayısıyla bizim çıkardığımız her dergi sayısında çıkan her makalenin ortaya koyduğu bilimsel yeniliklerle beraber dünyaya katkı sağlayamaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’DE EN İYİ 3 ÜNİVERSİTEDEN BİRİSİ BİZİZ”

MEB açıkladı yaz tatili erkene mi çekilecek? MEB açıkladı yaz tatili erkene mi çekilecek?

AKÜ’nün bölgesel kalkınma misyonunu üstlendiğini ifade eden Özdemir, bölgesel kalkınma çalışmaları ile ilgili yürütülen faaliyetlere ilişkin şunları belirtti:

“Belirlediğimiz öncelikli alanlarımız var ve bu alanlarda çalışıyoruz. Belirlediğimiz termal turizm, veteriner-sağlık, mühendislik alanları gibi özellikle jeoloji ve yer bilimleri alanlarında uzmanlıklarımız var. Türkiye’de en iyi 3 üniversiteden birisi biziz. Diğerleri de bizim sayemizde ayakta duruyor. Yani diğer üniversiteler proje yaparken bizimle birlikte çalışıyorlar. Biz, bazı konularda iddialıyız. Termal turizmde son 25 yılda Afyonkarahisar’ın geldiği yeri herkes biliyor. Veteriner-sağlıkta da Türkiye’nin en iyi hastanesi şu an bizde. Üniversite olarak biz misyonumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Üniversite olarak kalkınmaya sağladığımız önemli katkılardan bir tanesi insan yetiştirmek. Bugüne kadar fakültemizden 20 bine yakın mezun vermişiz, üniversite olarak da yaklaşık 170 bin üniversite mezunu insan yetiştirerek ülkemize katkıda bulunuyoruz. Ayrıca her yıl aldığım raporlarda çeşitli branşlarda bizden yardım isteniyor ve bize soruluyor. Yılda yaklaşık 400 hocamızı toplumsal katkı sağlayacak işlerle ilgili görevlendiriyoruz. Çok sayıda iş yapıyoruz. Kalkınmaya katkı sağlıyoruz. Ajansımız bölgemize hep destek verdi. Ajansımızın web sayfasını açtığımda orada bir harita gördüm. Nüfus-ihracat rakamları verilmiş. Kişi başı ihracat rakamı vardı. Uşak kişi başı 850 Dolar, Afyonkarahisar yaklaşık 950 Dolar, Kütahya 1600 Dolar ihracat yapıyormuş Manisa ise yaklaşık kişi başına 5 bin Dolar ihracat yapıyor. Manisa’nın kişi başına düşen ihracatı daha yüksek. İhracatı da kalkınma göstergesi olarak alırsak bizim gitmemiz gerek çok yol var diye düşünüyorum. Ajansın desteğine, doğru planlamasına ve yönlendirmesine ihtiyacımız var.”

Açış konuşmalarının ardından İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi “Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınma” Özel Sayısı paneline geçildi. İİBF Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsa Sağbaş’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde; Zafer Kalkınma Ajansı Planlama ve Bölgesel Koordinasyon Birimi Başkan V. Bekir Umut, “TR33 Bölgesi Bölge Planı ve Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi” konulu sunumu yaparken İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Volkan Göçoğlu ise “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Doğrultusunda Kamuda Stratejik Yönetim” temalı sunum gerçekleştirdi. Panelin açış konuşmasını yapan Prof. Dr. İsa Sağbaş, İİBF’nin 50 yıllık sürecinin yaklaşık 32 senesine şahit olduğunu ifade etti. Sağbaş, “1993 yılında asistan olarak göreve başladım. Fakültemizin kuruluşunda emeği geçen hocalarımız var. Onlardan sonra 2. jenerasyon olarak görev yapıyoruz. 50. yıl dolayısıyla fakültemiz dergisinin özel sayısı yayınlandı.  Bu özel sayıda alan editörlüğü yaptım. Zahmetli süreçti, güzel makaleler geldi ve güzel değerlendirmeler oldu” dedi.

“BU SOKAĞIN EN İYİ ÜNİVERSİTESİ”

AKÜ ve İİBF bölümleri hakkında değerlendirmede bulunan Sağbaş, “Üniversitemiz ülkenin en iyi üniversitesi değil ama bu sokağın en iyi üniversitesi. Yeni bir üniversite. Bir ara Almanya’daki üniversitelerin yaşına bakmıştım. Ortalama 250 senelik. Üniversitemizin 30. yılını kutladık. 30 yılda elde ettiğimiz tecrübe ile bunları yapmaya çalışıyoruz. Toplumsal katkı üniversitelerin 3. misyonu. Üniversitemizin misyonlarından bir tanesi bölgesel kalkınmaya önem vermek” diye konuştu.

TR33 BÖLGESİNDE KIR NÜFUSU, YÜZDE 30 İLE TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜSTÜNDE

Zafer Kalkınma Ajansı Planlama ve Bölgesel Koordinasyon Birimi Başkan V. Bekir Umut, “TR33 Bölgesi Bölge Planı ve Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi” konulu sunumunda ise TR33 bölgesine dair sosyo-ekonomik görünüm, bölgesel gelişme ulusal stratejisi ve bölgenin konumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Umut, TR33 Bölgesinde kır nüfusunun yüzde 30 ile Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti. Sosyo-ekonomik endeksinde birinci kademede (en gelişmiş ilçelerde) TR33 Bölgesinde yer alan illerdeki hiçbir ilçenin yer almadığını söyleyen Umut, “En kötü kademede de yok. Daha çok geride kalmış ilçelerimizin olduğunu görmekteyiz. 54 ilçemizin 35’i 4. ve 5. kademede yani geri kalmış ilçeler” şeklinde konuştu.

“COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERDEN İSTENEN GELİR ELDE EDİLEMİYOR”

Yerleşim merkezleri ile ilgili yapılan çalışmada gelir kalemlerinin tarımsal üretim ve hayvancılık faaliyetleri arasında sıkıştığını kaydeden Umut, “Bu gelir kalemlerinin çeşitlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Emekli maaşları ve sosyal yardımların öne çıktığını görüyoruz. Kırsalda bir çeşitlilik yok. Coğrafi işaretli ürünlerimiz önemli. Afyonkarahisar’ın 50 tane coğrafi işaretli ürünü var. Toplamda bölgemizde 114 tane coğrafi işaretli ürünümüz var. Avrupa’da da öne çıkmaya başladık. 2 ürünümüz tescillendi; 2 tanesi de tescil sürecinde.  Yaptığımız saha çalışmalarında coğrafi işaretli ürünlerden istenen gelirin elde edilemediğini öğrendik. Turizm önemli özellikle termal turizm” dedi.

BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ  HAZIRLANDI

2024-2028 yıllarını kapsayan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi hakkında bilgiler veren Umut, “Yerelden ulusala, ulusaldan küresele yaklaşımıyla, Türkiye’nin uzun vadeli kalkınma hedefleri ve On İkinci Kalkınma Planı ile çizilen genel çerçeve doğrultusunda, bölgelerin ihtiyaç ve potansiyelleri ile uluslararası gelişmelerin oluşturduğu tehditler ve fırsatları dikkate alınarak hazırlandı. Ulusal kalkınma politikalarının mekânsal yapı taşlarının oluşturularak güçlendirilmesi, mekânsal gelişme ve sosyo ekonomik kalkınma politikaları arasında uyumun artırılması, bölgesel gelişme çalışmalarına bütüncül bir perspektif kazandırılarak etkinliğinin artırılması, alt ölçekli bölge ve il plan ve stratejilere genel bir politika çerçevesi oluşturulması, bölgesel gelişme alanında faaliyet gösteren kurumlar ile mahalli idareler, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliğinin artırılması ve karar süreçlerine katılımcılığın artırılması amaçlarıyla Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi  hazırlanmıştır” diye konuştu.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİNİN BAŞARIYA ULAŞMASI YEREL DÜZEYDE ALINAN KARARLARA BAĞLIDIR”

İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Volkan Göçoğlu ise “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Doğrultusunda Kamuda Stratejik Yönetim” temalı sunumda sunumunda belediyeler, il özel idareleri ve üniversitelerde yaptığı araştırmalardan bahsetti. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA’lar), küresel düzeyde belirlenmiş olsa da, bu hedeflerin başarısının büyük ölçüde yerel düzeydeki aktörlerin eylemlerine bağlı olduğunu ifade eden Göçoğlu, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başarıya ulaşması, politikaların yazıldığı küresel masalardan çok, uygulamanın gerçekleştiği yerel düzeyde alınan kararlara bağlıdır. Ulusal düzeyde referans kalkınma planları ancak yerel düzeydeki kurumsal stratejik planların birbirini desteklemesi ve koordinasyonuna bağlıdır” dedi.

“Yerel yönetim birimleri SKA’lar açısından hayati öneme sahip”

Türkiye’de yerel aktörlerin SKA’lara katkı kapasitesi ve bu katkının stratejik yönetim süreçlerine nasıl yansıdığının anlaşılmadığını belirten Göçoğlu, “Yerel yönetimler, Türk idari teşkilatında yer yönünden yerinden yönetim kuruluşları olarak doğrudan yerel halkla temas halindedir ve hizmetlerini yerel ihtiyaçlara göre şekillendirme kapasitesine sahiptir. Kamu üniversiteleri ise hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşları olarak sadece eğitim-öğretim değil, aynı zamanda araştırma ve toplumsal katkı işlevleriyle SKA’ların çok boyutlu uygulanmasında stratejik bir aktördür. Her iki kurum türü de hem stratejik planlama yükümlülüğü taşımaları hem de yerel düzeyde etki kapasitesine sahip olmaları nedeniyle SKA’lar açısından hayati önemde yerel yönetim birimleridir”          ifadelerini kullandı.

Üniversitelerin sürdürülebilirlik konusunda toplumsal katkı ve kurumsal yapı ve süreçlerin vurgusunun yüksek olduğunu sürdürülebilirlik konusunda misyon ve vizyon hedeflerinin yeterince yer almadığını belirten Göçoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sürdürülebilirlik vurgusunun en yüksek olduğu toplumsal katkı, üniversitelerin stratejik planlarında sıklıkla sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla yansıtılmaktadır. Ancak bu katkıların hangi alanlarda ve nasıl gerçekleştiği konusunda net bir açıklık yoktur. Bunların belirlenmesi, üniversitelerin toplumla olan etkileşimlerini genişletme potansiyelini artırabilir. Kurumsal yapıların ve süreçlerin sürdürülebilirliği vurgusu yüksektir. Üniversitelerin kurumsal yapılarında ve süreçlerinde sürdürülebilirlik vurgusu, bu yapıların hizmet kapasitesini artırabilir, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma için uzun vadeli çözümler geliştirme potansiyelini yansıtabilir. Sürdürülebilirlik, üniversitelerin misyon/vizyon ifadelerinde ve temel değerlerinde yeterince yer almamaktadır. Bu durum, sürdürülebilirliğin üniversitelerin iç yapılarında ve stratejik hedeflerinde daha güçlü bir şekilde yer alması gerektiğini göstermektedir. Üniversitelerin misyon/vizyon ifadelerinde ve temel değerlerinde sürdürülebilirliğin daha fazla yer alması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik daha sağlam ve tutarlı bir bağlılık oluşturacaktır.”