Erdal Akar Konferans Salonunda düzenlenen seminere; AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Afyonkarahisar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Merih Karayol, AKÜ Çevre Yönetim Komisyon Başkanı Prof. Dr. Emine Hesna Kandır ile birlikte akademik personel ve öğrenciler katıldı.
YILDA 931 MİLYON TON GIDA İSRAFI
Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğr. Gör. Dr. Pelin Sertyeşilışık “Gıda Atıklarının Tadı Kaçtı” temasıyla yaptığı sunumunda; gıda atıklarının değerlendirilmesi, yeniden kullanımı ve önlenmesiyle ilgili bilgi verdi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) verilerine göre hane başına yaklaşık 74 kilogram olmak üzere yılda 931 milyon ton gıda israfı yapıldığını kaydetti. Sertyeşilışık, “Bu küresel israfta haneler 569, gıda hizmet sektörü 244, gıda perakendecileri 118 milyon tondan sorumludur. Gıda atığının çevre ve maddiyat açısından iki temel etkisi bulunuyor. Soframıza ulaşana kadar gıdamızda; tarımda, hasat sonrasında işlenirken gıda kayıpları oluşmaktadır. Perakende sektöründe ve son tüketici olarak bizlerde de genel gıda çıkışında gıda israfı oluşmaktadır” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE BİR GÜNDE YAKLAŞIK 4,5 MİLYON EKMEK İSRAF EDİLİYOR”
Afyon Meslek Yüksekokulu (MYO) Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi̇ Hatice Yılmaz ise gerçekleştirdiği sunumunda, atıkların mutfak boyutuna ilişkin bilgiler verdi. Yılmaz, öğrencilere; yenilemez atık olarak ifade edilen yumurta kabuğu, meyve sebze kabuğu, etin yağ ve kemikleri gibi kısımlarının gıdaya dönüştürülmesi için neler yapılabileceğine ilişkin önerilerde bulundu. Türklerin İslamiyet’i kabul edişinden sonra ekmeğe verilen önemin arttığını ifade eden Yılmaz, “Türk mutfağında ekmek, tirit yapımında, kebap yapımında kullanılmaktadır. Türkiye’de bir günde yaklaşık 4,5 milyon ekmek israf edilmektedir. İsrafı önlemek için ekmeklerden tuzlu kurabiyeler, pastalar, kıtır ekmekler yapılabilir” dedi.
“İSRAFI ÖNLEMEK İÇİN SADECE TÜKETİLECEK MALZEMELERİ EVLERİMİZE SOKABİLİRİZ”
Afyonkarahisar Çevre Gönüllüleri Derneği Üyesi Çevre Mühendisi Büşra Arıoğlu ise gıdaların üretim sürecinde doğal kaynakların azaltıldığını, gıdaların üretimi sırasındaki tedarik, lojistik gibi süreçlerde de sera gazı üretimi yapıldığını vurgulayarak “Gıda atıklarının zararını önlemek için haftalık olarak alışveriş listeleri belirleyip sadece tüketilecek malzemeleri evlerimize sokabiliriz. Çok çabuk tüketilemeyecek malzemeleri dondurmalıyız, bunu da yapamıyorsak bir sonraki yemeği yapacak şekilde muhafaza edelim ve tekrar kullanalım. Son olarak kompost yapılabiliriz. Böylece toprağı besleyebilir ve gıda atığı israfını önleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
“BARINMA İHTİYACI KARŞILANIRKEN SIFIR ATIK ANLAYIŞINI ÖN PLANA ÇIKARIYORUZ”
Afyonkarahisar Veteriner İşleri Müdürlüğü Veteriner Hekimi Battal Erdoğan ise konuşmasında belediye olarak sokak hayvanlarının barınma ihtiyacı karşılanarak bir yandan da sıfır atık anlayışını öne çıkarmak istediklerini ifade etti. Erdoğan, “Bu bağlamda özel kamu kurum ve kuruluşlarının yemekhanelerinden, restoranlar gibi yerlerden sokak hayvanlarına verilmek üzere yemek atıkları müdürlüğümüze bağlı görevliler tarafından toplanmaktadır” dedi. Erdoğan, yemek atıklarını toplarken belli şartlarının olduğuna ve şartlara uyulmayan yerlerden yemek atıklarının alınmadığına da dikkat çekti.
“GIDA, TARIMIN BİR PARÇASIDIR”
Afyon Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. İbrahim Osman Saraçoğlu ise gıda atıklarının kompostlama yapılarak dönüştürülmesi üzerine yaptığı sunumunda, “Kompost bir karışımdır. Kompostlama, organik maddelerin mikroorganizmalar tarafından daha küçük moleküllü bileşiklere ayrışması olayıdır. Bu yöntem gıda sanayisinde en çok kullanılan yöntemlerden birisidir” diye konuştu. Gıdanın tarımın bir parçası olduğunu belirten Erdoğan, “Gıda sanayisinin kullandığı tüm hammaddeler, tarımsal üründür. Dolayısıyla önce tarımı sonra gıdayı konuşuruz. Kullanılan sentetik uygulamalar, vahşi sulamalar dünyayı ciddi anlamda kirletti” ifadelerini kullandı.
Afyonkarahisar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdür Yardımcısı Fikret Karalar ise sunumunda, atıklara hammadde olarak bakılarak, sürdürülebilir çevre kapsamında atıkların yerinde dönüşümünün önemini vurguladı. Karalar, “İklim krizinde kritik bir tarih yok. Süreç şu anda yaşanıyor. Dolayısıyla iklimler değişmeden bizim değişmemiz gerekiyor” dedi.
“METAN GAZINDAN ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİYORUZ”
Afyonkarahisar Çevre Hizmetleri Birliği Üyesi Yüksek Çevre Mühendisi Dilek Karaca ise gıda atıklarının değerlendirilmediğinde hem ekonomik kayıplara hem de tarımsal sulamalardan dolayı su kaynaklarının israfına neden olduğuna dikkat çekti. Karaca, “İsrafı önlemek için evlerimizde, okullarımızda atıklarımızı ayrıştıracağız. Bireysel olarak bunu yapmadığımızda tesislerde bunları ayrıştırmak çok daha zor oluyor” diye konuştu.
Karaca, atıkların nasıl ayrıştırılacağı hakkında ise şunları söyledi: “Ambalaj atıklarını, organik atık diye adlandırdığımız meyve sebze, yumurta kabuğu, yemek atıkları gibi ıslak çöplerimizden cam, kâğıt, plastik gibi geri kazanımları olan atıkları iki ayrı kutuda biriktirmemiz gerekiyor. Sonrasında organik atıkların, kompostlama yapılarak ya da biyogaz üretimi yapılarak geri kazanımı sağlanıyor. Evlerde içine pil gibi zararlı atıkların karışmadığı atıkları ayrıştırmak, kompostlamak daha kolay oluyor. Bunu çevre bazında uygulamak daha zor. Bu yüzden 2012’den beri çöpün çürümesinden oluşan metan gazından elektrik enerjisi üretmeyi tercih ettik.”