Güneş’in bayramlarla ilgili kaleme aldığı o yazı:
“Bayramlar, toplumu bir arada tutan en önemli değerlerin başında gelmektedir. Toplumsal hafızayı taze tutan milli ve dini bayramlar aynı zamanda toplumun kendini güvende hissettiği alanlar oluşturur. Bayramların kuşaktan kuşağa aktarılması ise toplumun geleceği açısından çok önemlidir.
Bayramlar, yardımlaşma ve dayanışma duygularının doruğa çıktığı, birlik beraberliğimizin pekiştiği en önemli günlerdir. Bayramlar, kardeşlik bağlarını geliştirerek birlik ve beraberliğimizi de korumaktadır.
Geçmişi çok sayıda kahramanlıklarla dolu olan ülkemizde milli bayramlar, içimizdeki milli şuurun ve millet olma şuurunun uyanmasına, coşmasına ve harekete geçmesine çok önemli katkılar sağlarken, dini bayramlarımız ise manevi değerlerimizin yanı sıra örf ve adetlerimizle geleneksel kültürümüzün ortaya çıkmasına ve sürdürülmesine önemli katkılar sağlamaktadır.
Bu nedenle, ülkemizde her bayramın ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bayramların günlük hayatımıza kazandırdığı hemen hemen bütün değerler, zamanla ülkemizin ve milletimizin adeta yaşam biçimi ve davranış şekli haline gelmiştir. Bunlar nesilden nesile sürdürülmektedir.
Bayram kelimesi Arapçamı, Türkçemi ona bakmak lazım. Bayram ismi, Türkçe kökenli olup; genellikle sevinç, mutluluk ve kutlama duygularını ifade eder. Bayram bunun yanında ifade olarak millî, dinî veya özel olarak önemi olan ve kutlanan gün veya günlerdir.
Müslüman Türk Milleti olarak, hem dini bayramlarımızı, ulusal bayramlarımızı çok önemseriz. Bu bayramlar niçin kutlanır denildiğinde aklımıza, bayramlar sevincin, mutluluğun zirve yaptığı, milli birlik ve beraberlik duygularının yükseldiği, insanların kaynaştığı, birtakım kırgınlıkların kenara bırakıldığı özel anlardır. Bayramlar aynı zamanda yeni umutların yeşerdiği, birçok hayır ve hasenatın yapıldığı güzel günlerdir.
Bayramların bakıldığında temel amacı, bayramın, “sevinç, neşe ve mutluluk günü” demektir. Geçmişten günümüze her milletin kendine has önemli tarihi hatıralarını canlandırdıkları veya dinî ve millî saiklerle ihya ettikleri müstesna günler olagelmiştir. Bu bağlamda bayramlar, aynı inanç, tarih ve medeniyet mensuplarının müşterek sevinç ve neşe günleri olmuş veya olmaya devam edecektir. Bayramın eş anlamıda Sanskritçe rāma'nın anlamı “sevinç, neş'e, huzur, mutluluk, sükûn”dur.
Bayram kutlamalarının en önemli özelliği de, bayramlar, bir aradalığımızı artıran ve güçlendiren, ortak değerlerimizi keşfettiğimiz ve sorguladığımız, neşe, mutluluk, hüzün, özlem gibi duyguları yaşadığımız çok yönlü bir öğrenme ortamıdır.
Bayramlar bizler için aynı zamanda diğer milletler için önemidir. Hepimiz için büyük anlamlar taşıyan, birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendiren, dostluk ve barış ortamı oluşturan bu bayramı, dayanışma ruhumuzu, kardeşlik bağlarımızı pekiştirecek bir fırsat olarak görmeliyiz. Bayram günleri, sevme sevindirme günlerimiz ve böyle devam etmelidir.
Bayramlar eski Türkçe’ de belirtildiği gibi bayram ne demek ne anlama gelmekteydi. Kaşgarlı, kelimenin aslının "bedhrem" olduğunu, bu kelimeyi Oğuzların "beyrem" şekline çevirdiklerini belirtir. Yine Kaşgarlı'ya göre, "bayram eğlenme, gülme ve sevinme günüdür". Bayramlar XI. yüzyıl Türk toplumunda, "bayram yeri" adı verilen bir meydanda kutlanmaya başlandı o gelenek devam etmektedir.
Bayram denilince akla mutluluk ve birlikte olmak gelir. Bizim Dinimize göre bayram demek ve bayram kelimesinin Arapça'sı, sözlüklerde “âdet halini alan sevinç ve keder; bir araya toplanma günü” anlamlarıyla karşılanır.
Bayramlar bize neyi çağrıştırıyor onu bilmemiz lazım, bayramlar, sevinç demek ve bayramları neşeli ve sevinçli hale getirmek için “sevmek” gerek. İnanıyoruz ki seven sevilecek ve her gün bayram edecektir. Bayram, sevinç demektir.
Bizler neden bayramları kutlarız ve bayram niye var diye soranlarımızda mutlaka olmuştur ve olacaktır.
Dini bayramlar başta olmak üzere milletçe beraber kutladığımız bayramların tümü, bizi biz yapan değerlerin başında gelir. Toplumsal hafızanın taze tutulması açısından da çok önemli bir yeri olan bayramlar toplumları bir arada tutan değerlerin bütünüdür ayrıca bunlar törenlerdir ve sembollerdir.
Tabiki de bayramdan önce arefenin anlamı önemlidir. Bayramın öncesi arife günü olup çocukların sevindiği camilerin ve mezarlıkların dolup taştığı gündür. Arife günü aslen hicrî kâmerî Zilhicce ayının 9. günüdür ve bugün Kurban Bayramı'ndan önceki, terviye gününden sonraki gündür. Ancak zamanla Ramazan Bayramı için de kullanılmaya başlanmıştır. Bunun yanı sıra herhangi bir şeyden önceki gün anlamında da kullanılır. Çocuklar cami önlerinde toplanarak ikindi namazına kadar şeker ve diğer tatlıları toplamak ve dağıtmak için toplanırlar her evden gelen tatlılar, şekerler çocuklara verilerek bir an olsun onların mutluğuna ortak olunmaktır.
Tabiki bayram bizim hayatımızda önemli bir yeri kaplamaktır. Ailelerin birleştiği geleneklerin yaşandığı, kültürümüz, örfümüz sayesinde süre gelen gelenek ve göreneklerimiz devam etmektedir ve sonraki nesillere bizler tarafından devam edilmesi için bayramların önemi anlatılarak nesilden gelen bayram nesillerin devam ettirilmesi bayramları yaşayarak bunu sağlamalıyız.
Bayramın insan hayatındaki yeri gerçekte başka neden derseniz bayram sayesinde bir araya gelen aileler, bayram sayesinde kurulan sofralar, bayram nedeniyle memlekete gelip mezarlık ziyaretleri, eş dost akraba büyüklerin bayramlaşma ziyareti, işlerimizi nedeniyle gelemediğimiz aile büyüklerimiz ve memleket ziyareti bir bakmışsınız çocukluğumuzun geçtiği yerlerin özlemi hep bayram nedeniyle gelip fırsat yarattığımız anlar dediğimiz gibi bayramlar insan hayatındaki yeri gerçekten çok önemlidir.
Bayram gezmek büyük küçük herkesi ziyaret etmektir. İslamiyet'te bayramlar en özel günler arasında yer alır. Bugünlerden büyüklere ziyaretler yapılır, kabristanda dualar edilir, küslerin barışması ve birlik beraberliğin olması esastır. İslamiyet'te bu nedenle bayramlar çok daha özel bir anlam ifade eder.
Bayramlaşmanın önemi; Bayramlar güzellikleri paylaşmak için bir fırsattır. Bayramların insan açısından, toplum açısından büyük faydaları vardır. Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar. Sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur.
İslamiyet’te bayram nasıl kutlanır. Müslümanların bayramları her şeyden önce tekbirle, namazla ALLAH (c.c)'ı anmakla, Onu her şeyden üstün tutmakla ve Onun öngördüğü hayat biçimini yaşamakla kutlanır. Bu nedenledir ki, bayram gününün şiarı ALLAH’U Ekber'dir.
Bayram namazından sonra başlayan bayramlaşma evimize ulaşıp aile fertleri ile yapılan bayramlaşmanın ardından ailece yapılan kahvaltı yapıldıktan sonra, önce komşulardan başlamak üzere, bayramlaşmaya başlanır. Daha sonra akrabalar, dost ve tanıdıklara gidilerek bayramları kutlanır. Ancak, bayramlaşma adeta borç gibi kabul edilip, bayram ziyaretleri karşılıklı olur.
Kurban Bayramı hem dini gereklerimizin yerine getirildiği hem de büyük aile sofralarının kurulduğu bizim için çok önemli bir dönem örf adedimiz yaşatılmasına gelenek göreneklerimize katkı sağlamaktadır. Bayram sofraları. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir. Kurban Bayramı, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan birçok ülkede dinî bayram olmasının yanı sıra resmî tatil ilan edilir. Ramazan Bayramı ile beraber İslam dinindeki en önemli iki bayramdan biridir.
Kurban kesme günleri dini ve geleneksel bayram havasında kutlanır. Kurban, birlik ve beraberlik duygusunun derinden hissedildiği, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı bir bayramdır.
Dini terim olarak Allah'a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur'an'da da anlatılan İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramına adanmışlık ve Allah'a teslimiyet anlamları da yüklenmiştir.
Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Mezheplerin çoğuna göre, kurbanı kesmek sünnettir
Müslümanların dini görevlerinden biri olan kurban kesme ibadetinin gerçekleştirildiği bu bayram, İslam'ın beş temel şartından biri olan hac ibadetiyle de bağlantılıdır. Kurban Bayramı, hem manevi anlamı hem de toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı teşvik eden yönleriyle dikkat çeker.
Kurban; Allah'a yaklaşmak, teşekkür etmek ve kulluk etmeyi göstermek amacıyla yapılan bir ibadettir. Allah rızasını kazanmak amacıyla, dinen belirli şartları yerine getirebilen hayvanların dini kurallara uygun olarak kurban edilip ihtiyaç sahipleri arasında pay edilmesi anlamını taşır.
Kurban kesilen evde, kurbanın bütün sevabından bütün aile yararlanır. Sevap ölçülen, tartılan bir algı değil. Sevap, Allah'ın vermekten hiçbir şekilde kaçınmadığı bir kelimedir.
Kurban kesmek, İslam dininde belirli şartlara göre vacip kabul edilir. Farz değildir; çünkü maddi yeterlilik gerektiren bir ibadettir. Gücü yeten ve dinen gerekli şartları karşılayabilen Müslümanlar kurban kesmekle yükümlüdür.
İslam dünyasında büyük bir sevinç ve dayanışma içerisinde kutlanan Kurban bayramı Hicri takvime göre Zilhicce ayının 10.gününden itibaren 4 gün kutlanır. Diğer bir anlatımla Hicri takvime göre Zilhicce ayının 10. gününde başlayan Kurban Bayramı 4 gün devam eden bir bayramdır.
Kurban Bayramı olmasaydı “Kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın” buyurmaktadır. Peygamberimiz böylesine güçlü bir uyarıyı, ancak vacip olan bir ibadetin terki konusunda yapmış olabilir. Kurban vacip olmasaydı, terk eden kimse için Hz. Peygamber (sav) böyle bir ifade kullanmazdı.
Kurbanın insana kazandırdıkları nelerdir acaba biliyor muyuz.? Kurban kesmenin 5 faydası
Kurban, insanı cimrilik ve mal sevgisinden kurtarır. Toplumdaki kardeşlik, yardımlaşma, paylaşma ve fukarayı sevindirme duygularını geliştirir. İnsanları muhabbet ve merhametle birbirine bağlar. Allah'ın nimetlerinden bütün kullarının istifade etmesini sağlar.
ilk kurbanı kim kesti. İslam'da kurban ibadetinin tarihi Habil ve Kabil ile başlamaktadır. Ancak bugünkü anlamda ilk kurban Hz. İbrahim zamanında kesilmiş, Peygamber Efendimiz de bu ibadeti sürdürmüştür.
Kurban Bayramı amacı, Kurban Bayramı, Müslümanların İslam dinine olan bağlılıklarını ve Allah'a olan şükranlarını ifade ettikleri önemli bir dini bayramdır. Kurban Bayramı'nın temel amacı, Allah'a yakınlaşmak ve O'nun rızasını kazanmaktır.
Yüce ALLAH Kuran’da kurban hakkında ne diyor biliyormuyuz. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (el-Hac, 22/28), “Her ümmet için Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.”
Bayram namazı kılmamak günah mı, bayram namazı kılmak Şâfiîler'e göre sünnettir. Sünnet, İslam Peygamberi Muhammed'in yapılmasını hadislerde açık ve net olarak dile getirdiği davranışlardır. Yapılmasında sevap vardır, yapılmamasında ise günah yoktu.
Peygamberimiz nasıl Bayramlaşırdı hiç araştırdık mı.? Bayramlarda eğlence düzenleme âdeti daha sonra da sürdürülmüştür. Çünkü bayramlarda eğlenmek Hz. Peygamber'in bir sünneti idi. Bayram namazlarına camilere çoluk çocuk ailece bayramlıklar giyinilip süslenerek gidilir ve erkekler namaz kılarken aileler dışarda neşeyle toplanır, kutlamalara katılırdı.
Bayramlar, milli ve dini duygular, inançlar, örf ve adetler ile bütünleşerek sevgi, saygı, kardeşlik ve paylaşmanın, sosyal yardımlaşma ve dayanışma geleneğinin en güzel şekilde yaşandığı günler olması nedeniyle toplumsal yönden ayrı bir önem taşımaktadır.
Bayramlar toplumların en önemli günleridir. Gerek Milli bayramlar gerekse dini bayramlar çok önemlidir. Bizler geçmişten geleceğe örf adet gelenek göreneklerimizi bizden sonra gelecek kuşaklara aktarma için bayramları bayram gibi kutlayıp. Yardıma ihtiyacı olan herkesin yardımına koşup yardımcı olmalıyız. Küs isek barışmalıyız. Küçüklerimize sevgi, büyüklerimize saygı göstermeliyiz. Kimi kimsesi olmayanları ziyaret ederek onların yalnızlıklarını ortak olmayız. Mazlum insanlara destek olmalıyız. Misafirlere kapımızı açmalıyız. Çocukları sevindirip onlara gerekli sevgi şefkati göstermeliyiz. Bir kez daha söylemek isterim mezarlıklar ziyaret edilmeli çocuklarımızla gidilmelidir. Bayram insan hayatındaki yeri geçmişten gelen sevgi saygı örf adet gelenek görenekleri nesillere aktarmak için bayramları bayram gibi yaşayarak gelecek nesillere aktarmalıyız.
Şimdiden biraz erken ama, Aziz Türk İslam Aleminin Bayramı Kutlu Olsun.