AK Parti İl Başkanı Av.Turgay Şahin haftalık basın toplantısında Belediye Başkanı Burcu Köksal’ı eleştirdi.
Şahin şunları söyledi: “Kayyım Atanan Belediyeler konusu bu günlerde gündemimizde önemli yer almaktadır. Belediye Kanunun 45., 57. ve geçici 9. maddesi gereğince terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması, tutuklanması gerekçesiyle il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından belediye başkanı görevlendirilebilir. Bilindiği gibi KENT UZLAŞISI adı altında yapılan ittifaklarla DEM ve PKK belediye başkanlıkları seçiminde açıkça desteklerini vermişler, buna mukabil İstanbul Esenyurt Belediyesine de istedikleri bir kişiyi aday gösterip seçtirmişlerdi. 31 Mart yaklaşırken DEM Parti’nin yerel seçim stratejisi, yine parti yetkilileri tarafından “Kent Uzlaşısı” kavramıyla tanımlandı. Parti tarafından ilk defa 4 Aralık’ta dile getirilen bu kavram, “kapsayıcı” bir şekilde açıklansa da farklı bir gerçekliğe sahip. Yani, net bir ifadeyle “Kent Uzlaşısı”, DEM Parti’nin İstanbul başta olmak üzere Batı’daki bazı büyükşehir ve ilçelerinde CHP ile yaptığı doğrudan veya dolaylı ittifakın yeni adıdır.
Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Esenyurt’ta tüm akademik kariyerini bölücülük savunması yapmakla geçiren Ahmet Özer’i KENT UZLAŞISI dahilinde belediye başkanı adayı yapan CHP çok tehlikeli bir oyun içine girmiş ve bu büyük ilçeyi aslında DEM’e, gerisinde de PKK’ya teslim etmiştir. Yazdığı Romanda Atatürk'e 'zalim', Türk askerine 'yağmacı' diyen Ahmet ÖZER ile işiniz varsa Cumhuriyetin değerleri ile de Mustafa Kemal ile de işiniz olamaz. Halkın İradesi” bölücü terör örgütü üyeliğinden yürütülen bir soruşturmayı gölgeleyecek, perdeleyecek ve karartabilecek sihirli bir kavram değildir. “Seçilmişlik” hiçbir seçilene Türk Milletine pusu kurma, pusu kuranlara siyasi erketecilik yapma hakkı bahşetmez. Kayyım kararından sonra "Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Saitler ne yaptıysa, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır." diyen DEM Başkanı Tuncer BAKIRHAN’dan sonra aynı mikrofonu alan CHP Başkanı bunları HİÇ DUYMAMIŞ GİBİ konuşma yapmıştır.3 İsim hariç tüm CHP Belediye Başkanları, Genel Başkanlarının daveti üzerine Tutuklanma ve Kayyım atanmasını Protesto etmek için Esenyurt’a gitmişlerdir” dedi.
“GAZİ MECLİSİMİZDE, DEM PARTİ MİLLETVEKİLLERİYLE YAPTIKLARI BASIN AÇIKLAMALARI HEMŞEHRİLERİMİZİN HAFIZALARINDADIR”
Sözlerine şöyle devam eden Başkan Şahin, “Milliyetçilik gerekçesini kullansa da ilimiz belediye başkanı daha iki gün önce canlı yayında mevcut programları sebebiyle gitmediğini bizzat beyan etmiştir. Anlaşılan o ki, sayın Başkan Afyon’da farklı konuşmakta, canlı yayında Türkiye’ye karşı ise farklı bir söylemi tercih etmektedir. Sayın Başkanın Meclis performansı bu konuda yeterince açıktır. Bugün benim DEM Parti’ye olan tutumum bellidir dese de milletvekilliği döneminde Gazi Meclisimizde, DEM Parti milletvekilleriyle birlikte eşcinsel haklarını savunmak için yaptıkları basın açıklamaları, DEM Partililerin milletvekillikleri düşürüldüğünde Gazi Meclisimizin kürsüsünden yaptığı konuşmaları daha dün gibi Afyonkarahisar’lı hemşehrilerimizin hafızalarındadır.
Gel deyince gel, git deyince gidenlerden olmadım sözlerini ise basının ve kamuoyunun takdirine bırakıyor ve çok yakın bir geçmişte, talimatla eğreti vekillik yapmak üzere emaneten bir başka partiye gittiğini sonra bir başka talimatla döndüğünü hatırlatmakla yetiniyorum. Belli ki Ankara’da farklı Afyon’da farklı bir söylem halen caridir ve kendi tercihleridir. Bir başka söylem çelişkisi ise seçimden önce ve seçimden sonra ortaya çıkmıştır. Verdiği “anne sözü” hemen unutulmuştur. Bugün işten çıkartılan, mobbinge uğrayan kadınları, engellileri, yeni evlileri hasılı ekmeğinin peşindeki onlarca kişiyi Türkiye izlemekte ve ilimizi mahcup etmektedir” dedi.