AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan dün akşam CHP’nin askeri hastaneler ile ilgili verdiği soru önergesine ilişkin genel kurulda bir konuşma yaptı. Arslan sözlerine dün yaşanan terör saldırısı ile başladı. Arslan, “Gerçekleştirilen terör eylemini, yapanları, yaptıranları, destekleyenleri lanetliyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum” dedi.
“MSB’NİN TALEBİNE GÖRE ASİSTAN KADROSU AÇILIYOR”
“Özetle Asker Hastanelerinin yeniden açılmasına ihtiyaç olup olmadığının araştırılmasına yönelik CHP grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım” diyen Arslan sözlerine şöyle devam etti; Askeri tıp eğitimini incelediğimizde 1933 yılında çıkarılan Üniversiteler Kanunu ile askeri ve sivil tıp eğitimi entegre hale getirilmiş, eğitimde standartların uyumlaştırılması öne çıkmıştı. Ancak, 1980’deki Askerî Darbe sonrasında, askeri tıp eğitimi, sivil tıp eğitiminden daha bağımsız bir şekilde yapılandırılmaya başlanmıştır. 2016 yılında askeri tıp eğitimi Milli Savunma Üniversitesi bünyesine devredilmesiyle askeri tıp eğitimi ile sivil tıp eğitimi arasındaki etkileşim arttı ve eğitim standartları tekrar daha uyumlu hale getirildi. Tıp Fakültesi eğitiminin yanında Sağlık Bakanlığı her TUS döneminde düzenli olarak MSB’nin talep ettiği kadar ve branşta askeri hekimleri için asistan kadrosu açmaktadır.
“GÜVENLİK GÜÇLERİMİZE YÖNELİK HİZMETLER İÇİN GEREKLİ ORGANİZASYON SAĞLANMIŞTIR”
Ülkemizdeki sağlık hizmetinin standartlar açısından uyumluluğunun hedeflendiğini vurgulayan Arslan, 2016 sonrası Askeri sağlık teşkillerinin Sağlık Bakanlığına devredildiğini söyledi. Arslan, “Güvenlik güçlerimize yönelik hastane hizmetleri S1 ve S2 tipi hastane sistemiyle sağlanmaktadır.
S1: Sadece Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet veren sağlık bakanlığı hastanelerini tanımlamakta olup 5 ayrı hastanede sağlanmaktadır. S2: Sivil hastalara hizmet veren, ancak ihtiyaç halinde tam izolasyonu sağlanmış kat veya bloklarda güvenlik sağlanarak Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet veren sağlık bakanlığı hastanelerini tanımlamakta olup, 11 ayrı hastanede sağlanmaktadır. Bu şekilde Kritik bölgelerdeki hastanelerimizde güvenlik ve tıbbi hizmet açısından gerekli organizasyon sağlanmıştır. Özellikle S1 statüsündeki hastanelerimiz zaten eski asker hastanesi gibi hizmet vermekte ve Sağlık Bakanlığının dinamik gücünü de sisteme katmaktadır” diye konuştu.
“YERİNDE MÜDAHALE İLE TÜM İHTİYAÇLAR GİDERİLİYOR”
Arslan, “Askeri operasyonlar sırasında sağlık hizmetlerinin hız ve koordinasyonunun büyük önem taşıdığını 2019-2023 arasında Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğündeki görevim nedeniyle MSB ile birlikte birçok operasyon gerçekleştirdiğimiz için iyi bilen bir hekim olarak, mevcut kamu hastanelerinin askeri operasyonlarla doğrudan entegre çalışan sistemlere sahip olduğunun altını çizerek belirtmek istiyorum. Bu koordinasyon, askeri personelin yaralanma, hastalanma, tıbbi malzeme ve ilaç tedariki veya rehabilitasyon süreçlerinde daha hızlı ve etkili bir sağlık hizmeti almalarını sağlamakla kalmamakta, geçmişte kazanılan tecrübe, bilgi ve birikim ile birlikte kriz koordinasyon merkezlerimiz ile hızlı bir biçimde yerinde müdahale ile tüm ihtiyaçları gidermektedir” dedi.
“GATA’DA ÖNCEDEN GÜNDE 2 BİN HASTAYA BAKILIRDI ŞİMDİ 10 BİN”
Askeri hastanelerin yeniden açılmasının, sağlık sisteminde gereksiz bir bölünmeye yol açacağını da kaydeden Arslan sözlerine şöyle devam etti; “Böyle bir ihtiyaç şu anda gerekli değildir. Sivil ve askeri sağlık hizmetlerinin bir arada verilmesiyle hem kaynakların daha etkin kullanıldığı hem de sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir hale geldiği görülmektedir. Örneğin Ankara’da Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde asker hastanesi iken sivil hastalarla birlikte günde yaklaşık 2.000 poliklinik hizmeti verilmekte ve yaklaşık %30 yatak doluluk oranı varken bugün günde yaklaşık 10.000 poliklinik hizmeti veriliyor ve yatak doluluk oranı %80’ler civarındadır. Yine aynı hastanemizde askeri personele öncelik verilmekte olup gazilerimiz için ayrı servisimiz bulunmaktadır.” dedi.