GÜNDEM

Alacami Boşnakları

Tarih Öğretmeni ve Boşnak Tarihi araştırmacısı Şevket Koç, Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesine bağlı Alacami Köyünü araştırdı. Koç araştırma yazısında, “Alacami, 1830-1900 yılları arasında Balkan coğrafyasından Anadolu’ya gerçekleşen büyük göç dalgasının durak yerlerinden  biri olup köyün sakinleri Boşnak’tır.” dedi.

Abone Ol

Koç’un kaleme aldığı yazısı şöyle:

Yolculuğumuza Afyon üzerinden devam ediyoruz.Anadolu coğrafyasının merkezi yerleşkelerinden biri olan ve bu anlamda  kültürel etkileşim sürecinin yoğun olarak yaşanmış olması ile karşımıza çıkan Afyon’un Sandıklı İlçesine bağlı Alacami Köyü’ndeyiz.

Alacami Köyü, Afyonkarahisar iline 85 km, Sandıklı ilçesine 24 km  uzaklıktadır. 2023 nüfusu 91’dir. Yazın köy nüfusu ikiye katlanmaktadır. Köye ulaşım Sandıklı-Uşak Devlet Karayolu 19.  kilometresinden Alacami Köyü sapağından veya Sandıklı-Afyon devlet  karayolu 3. km’sinden sonra sapılan üst yoldan sağlanmaktadır.

Boşnakların Köye Yerleşmesi

Alacami,1830-1900 yılları arasında Balkan  coğrafyasından Anadolu’ya gerçekleşen büyük göç dalgasının durak yerlerinden  biri olup köyün sakinleri Boşnak’tır.

Köyün adı Mostar’ın kuzeydoğusunda yer alan Nevesinje adlı beldedeki bir camiden (Alaca Camija) gelmektedir. Köy halkı aileler,  akrabalar, boylar halinde birbirine yakın zamanlarda 1830’lu yıllardan 1900’lü yılların başına kadar geçen uzun süreçte kendilerine tahsis  edilen bu bölgeye göç etmişler ve o zamandan beri de burayı kendilerine  yurt edinmişlerdir. Genel olarak Saraybosna, Mostar ve Bijelopolje şehirlerinden gelen göçmenler  bu köyü kendilerine yurt edinmiştir. Osmanlı tarafından bağışlanan geniş arazide köylerini, daha önceden de burada var olan eski bir Türk köyü ile birlikte kurmuşlar ve daha çok araziye dayalı tarım ile hayvancılık yaparak geçimlerini sağlamışlardır. Alacamili Boşnaklar 1878  önce Adana Çukurova’ya gelirler. Burasını nedense beğenmezler. Belki yaşadıkları Bijelopolje’yi (Akova) anımsatmadığı için olabilir. Bu kez yeni bir göç başlar, oradan Kütahya Parmakören’e yerleşirler.

Karahisar-ı Sahib sancağına nakil ve iskan edilen Bosna-Hersek muhacirleri ile ilgili ilk bilgilere 1885 senesinden itibaren rastlamaktayız. H. 1303 Tarihli Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi'ne göre bu tarihte Karahisar-ı Sahib'e 20 hane, 77 nüfustan oluşan Bosna-Hersek muhaciri yerleştirilmiştir. Bunlardan 10 hanede 37 nüfus olarak Hersek'ten  gelen muhacirler, Alaçamlı (آالچاملى) köyüne, 10 hanede 40 nüfus olarak Bosna'dan gelen muhacirler de Menahuz (مناخوز) isimli köye yerleştirilmişti

Bu tarihlerde yukarıda zikredilenler haricinde Bosna-Hersek muhaciri gelip-gelmediği hakkında net bir bilgiye sahip değiliz. Bununla beraber 18 Rebiulahir 1305 (3 Ocak 1888) tarihli bir belgede Karahisar’da mevcut Bosnalı muhacirlerden bahsedilmektedir. Fakat bunların, daha önceden yerleştirilenler mi yoksa yeni gelen muhacirler mi olduklarına dair herhangi bir bilgi verilmemektedir. Bu husustaki belirsizlikle birlikte, Bosna muhacirlerinin iskan edilme sürecindeki gecikmeler sık sık şikayet konusu olmakta ve bunun da, yetkililerin tekerrür eden ihmalkarlıklarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Kıtlık nedeniyle Afyon Sandıklı’ya yerleştirilen Boşnaklar Karamürsel’e gelmişler ve burada da 15 Ekim 1887 tarihli yazıyla tekrar güvenlik açısından Afyon Alacami’ye, 1900 yılında daimi olarak yerleşirler. Dağı taşı aşıp da gelmişler. Kıvrım kıvrım yollardan nice sıkıntılı günler ve geceler yaşamışlar. Ama umutlarını hiç yitirmemişler. Yeni bir hayata sıfırdan başlamışlar. Birkaç kişi hariç hepsi Boşnaklarla evlenmiştir.1891 yılından itibaren Bosna muhacirlerinin yoğun bir şekilde kafileler halinde Karahisar-ı Sahib'e geldikleri anlaşılmaktadır. Bunlardan birisi, mezkur sene içerisinde İnegöl’ün Muradiye mahallesinde bulundukları halde kendilerine gösterilen araziye yerleşmeye razı olmayarak Karahisar’a sevk edilen 153 nüfustan oluşan Bosnalı muhacirlerdir

Bu muhacirlerin Karahisar kazası merkezinde iskan ettirilmiş olmaları kuvvetle muhtemeldir. Nitekim, bunların iskan kararı alındıktan kısa bir süre sonra, daha önceden Karahisar-ı Sahib’e gelerek buraya yerleşmiş olan Bosna  muhacirlerinden Kesrizade Emin Ağa ismindeki bir zatın, Ayaktekkesi önü isimli mevkide 3 dönümlük devlet arazisine, gelecek Bosnalı muhacirler için 15-20 hane inşa edilmesi hususunda ruhsat talebinde bulunmuş ve gerekli izni alarak, bir de harita çıkarttırmış  olması bu husustaki tahminlerimizi teyit etmektedir. Bahis konusu muhacirlerin bir  kısmı İnegöl’de kalmakta ısrar etmişler ancak belgelerden anlaşıldığı kadarıyla 1894 ve 1897 yıllarında bunlar da peyderpey Karahisar-ı Sahib'e gelmişlerdir. Bunların iskanı öncesinde de yine daha önce bahsi geçen Kesrizade Emin ve biraderi Eyüp Ağalar, yeni gelecek akrabaları/hemşehrileri için hane ve dükkan inşası hususunda ruhsat talebinde bulunmuşlardır.ususunda ruhsat talebinde bulunmuşlardır. Bu cümleden olarak Bosnalı muhacirlerin daha önce yerleştikleri Karahisar kaza merkezindeki Ayaktekkesi önü isimli  mevkide 3 dönümlük, Karahisar civarındaki Ilıpınar isimli mevkide 5 kıta 7 dönümlük araziye öşür bedeli mukabilinde ve başka amaç için kullanmamaları şartıyla hane ve dükkan yapabilecekleri hususunda kendilerine izin verilmiştir.1891 sonbaharından itibaren Karahisar-ı Sahib’e nakledilen Bosna muhacirlerinden 100 haneden oluşan bir kafile ile yine Bosna ve Bihke muhacirlerinden 60 haneden oluşan bir kafile Bayat nahiyesi dahilindeki bazı köylerde dağıtılmış vaziyette müsafereten yerleştirilmişlerdir. Bu kafilelerin temsilcileri, padişaha gönderdikleri dilekçelerinde, Karahisar’a geleli dokuz ay kadar uzun bir  süre olmasına rağmen hala tam olarak iskan edilmediklerinden yakınarak, perişan bir vaziyette olduklarını, iskanları mümkün olmadığı takdirde vatanlarına geri dönmek zorunda kalacaklarını ifade ederek, bu meselenin biran önce halledilmesini talep etmişlerdir

1893 senesi ortalarında Aziziye kazası yakınında kaza eşrafının tasarrufunda bulunan devlet arazisine 107 hane Nikşik muhaciri iskan edilmiştir.

Arazi anlaşmazlıkları yüzünden çıkan çatışmalarda zaman zaman her iki taraftan da ölen ve yaralananlar olmaktaydı. Mesela, Aziziye kazasına tabi Bayad nahiyesinde müsafereten ikamet eden 20 hane Bosna muhacirinin yerli ahalinin tapulu arazisine tecavüz etmelerinden dolayı meydana gelen anlaşmazlık neticesinde yerli halktan 3 kişi öldürülmüş ve 7-8 kişi ağır yaralanmıştır. Muhacirlerden de 3 erkek 2 kadın yaralanmıştır.

Muhacirlerin bu serkeşâne hareketlerinden dolayı toplu surette iskanları ileride de sakıncalı olacağından, bu gibi sorunların önlenebilmesi için bunların müteferrikan iskan edilmelerinin daha uygun olacağı düşünülmüştür.

Boşnaklara Yapılan Yardımlar

1893'te Karahisar-ı Sahib sancağının Aziziye kazasında iskan edilmek üzere gönderilen 107 hane Bosna muhacirinin henüz iskan edilmediklerinden sefalete düştüklerinden dolayı tekrar Bosna’ya döneceklerini beyan etmeleri üzerine birkaç gün zarfında iskanlarının gerçekleştirilmesi gerektiği Hüdavendigar Vilayeti'nden bildirilmiştir. Bunun üzerine bunlardan bir kısmı halkın ianesi ile Aziziye kasabasında iskan edilmiş, bir kısmı da aynı  kasabada münasip bir yere yerleştirilmiş ve ziraat edebilmeleri için de yeterli miktarda arazi tahsis edilmiştir. İçlerinde fakir durumda olan 40 hanenin halkına çift hayvanları,  tohum vs. karşılığı olarak ödenmesi gerekli olan 39600 kuruşun henüz gönderilmemiş olan havalenamesinin de biran önce gönderilmesi Maliye Nezareti'ne bir telgrafla bildirilmiştir.

Boşnak göçmenlerinden iskan sırasında taşınmak zorunda olup da maddi durumu iyi olmayanlara yardım da edilmişti. Nitekim iskan edilmek için Karahisar-ı Sahib’e gitmek arzusunda olan, zaruret ve ihtiyacından dolayı 6 nüfustan oluşan ailesiyle beraber meccanen vapura bindirilmesi talebini konu edinen dilekçenin sahibi, Bosna muhacirlerinden Süleyman isimli şahsın bu arzuhali Bahriye Nezareti'ne takdim edilerek gereğinin yapılması istenmiştir

Köyde Boşnak Kültürü

Köyde okumayan yok gibidir. Köyde 60-70 hane vardır. Köydeki genç nüfus Sandıklı ilçesi ve Afyon merkeze yerleşmektedir. Köyde doğan genç nüfus da çoğunlukla İzmir’e yerleşmiştir. Alacamili Boşnaklar Boşnakça sülale adlarını bilmemekte ve maalesef bu durum da kuşaktan kuşağa aktarılmakta ..Boşnakların mezarlıklarında Boşnakça soyadları yazmamaktadır.

Peki köyde Boşnakça ne durumda? Baktığımız vakit köyün tamamı Boşnak olduğu halde çoğunlukla yetişkinler arasında konuşulduğunu ifade edelim. Konuşulan Boşnakça da Bosna lehçesidir. Ancak çoğu Boşnak yerleşiminde olduğu gibi Türkçeyle karışıktır. Köyün kadınları arasında Boşnakların klasik kültürel özelliğini yansıtan Dimja kültürü maalesef unutulmuş olduğunu ifade edelim.Bunun yanında düğünlerinde akerdeon ve gusla ile Boşnakça şarkılar çalınmamaktadır. Bunun yerini İç Anadolu Türk kültürü almış ve oyun havaları almıştır.

Bir yönüyle geleneksel Boşnak kültüründen bir yönüyle Anadolu  kültüründen izler taşıyan bu karma kültür içerisinde yer alan  muştuluk, bayramlık, görücülük gibi uygulamalar hem Anadolu Türk  kültüründe hem de göç öncesi Boşnak kültürünün birer parçaları  olmakla devam ettirilirken cosat, elma atma, kolo oynama, maşala, kına kağnı, kınanın kına gecesini takiben yakılması, düğünlerin altı gün devam etmesi gibi uygulamalar ise Alacami Köyü Boşnakları’nın  kendilerine ait milli ritüelleri olmakla dikkat çekmektedir.

Sandıklı yakınlarında Pomakların yaşadığı Reşadiye Köyü vardır. Bu köy halkıyla bir türlü kültürel yakınlık bulamamışlar. Onlar bizden farklı diyorlar. Alacamili gençlerin geçmişiyle ilgili bildikleri tek şey, Bijelopole’den Sırp çetnik zulmü yüzünden kaçmış oldukları… Bir dönem Almanya’ya işçi göçü vardı. İmkanları olduğu halde yaşlılar ‘’Biz gavurlardan kaçtık sizi gavur ellerine salmayız’’ demişler.

Kültürel hafızanın taşınabilirliği ile kültürler arası etkileşim sürecinin tartışmasız varlığı, ilgili toplumlar açısından etkileme ve  etkilenme olgusunu beraberinde getirmektedir. Bu durum özellikle  baskın kültürün diğer kültür mensupları üzerinde çok daha fazla etkili  olmasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Bu hal üzere Alacami Köyü sakinlerinin yüz yılı aşkın bir süredir temas halinde bulundukları Türk kültür ve medeniyetinden alıntılarda bulunmuş olmasından daha doğal  bir şey olmasa gerektir. Fakat sırası gelmişken şunu da ifade edelim ki Alacami Köyü sakinlerinin yaşam tarzı ve karakter özelliği bakımından  komşu Türk köyleri üzerinde kültürel verintilerde bulunmuş olması da  gözden uzak tutulmamalıdır.

Alacami köyünde gençler, beğendikleri ya da sevdikleri kızların ,evine gece ev halkı uyuduktan sonra kızın yattığı odanın penceresinin altına gelip saatlerce konuşurlarmış. Bu olaya „‟cosat‟‟ denir.Bu arada Boşnaklarda akraba evliliği olmaz, bu tarz evlilikler hoş karşılanmaz. Genelde dışarıya kız verilmez aynı zamanda kız da alınmaz. Cosat denilen bu olaydan sonra erkek ailesine durumu anlatır aile bireyleri konuşur uygunsa kız istemeye gidilir. Genelde aileler çocuklarını  istedikleri kişiye verirler

Alacami Köyü sakinleri Boşnakların hayatın en önemli geçiş dönemlerinden biri olan evlilik , ritüeli etrafında oluşturdukları bahsi  geçen sözlü kültür numuneleri zengin içeriği ve Anadolu Türk  kültürüne paralel duruşuyla ilk elden dikkati çekmektedir.

 Boşnak[1]Türk halkları arasındaki yakınlıktan kaynaklanan pek çok birlikteliğinevlilik törenleri etrafında kümelendiği görülür. Bu törenlerde Alacami  Köyü sakinleri Boşnakların Anadolu‟ya gelmeden önce barındıkları  kültürel hafıza ile Anadolu‟ya göç ettikten sonraki kültürel  edinimlerinin senkretik bir yapıya ulaşarak kendine özgü yepyeni bir  içerik ve uygulama ile hayat bulduğu görülebilmektedir.

Bir yönüyle geleneksel Boşnak kültüründen bir yönüyle Anadolu kültüründen izler taşıyan bu karma kültür içerisinde yer alan  muştuluk, bayramlık, görücülük gibi uygulamalar hem Anadolu Türk kültüründe hem de göç öncesi Boşnak kültürünün birer parçaları olmakla devam ettirilirken cosat, elma atma, kolo oynama, maşala, kına kağnı, kınanın kına gecesini takiben yakılması, düğünlerin altı gün  devam etmesi gibi uygulamalar ise Alacami KöyüBoşnakları‟ınkendilerine ait milli ritüelleri olmakla dikkat çekmektedir.

Yukarıda anahatları ile nakletmeye çalıştığımız Alacami Köyü  düğün gelenekleri içerisinde yer alan saçı saçma, aynaya bakma, testi  kırma vb. uygulamaların İslamiyet öncesi Türk kültür ve medeniyeti  kaynaklı bereket ritüellerinin kültürel adepte olma kuralı etrafında

Alacami Köyü sakinleri arasında da hayat bulduğu kanaatine  varılmıştır.

Köyde Boşnak Sülaleleri

Alacami Köyü’nde Yaşayan Boşnak sülaleleri şunlardır:

Şaroviç,

Şantiç,( Ersoy soyadını aldılar)

Begoviç,( Duran soyadını aldılar)

Curjan ( Güney soyadını aldılar )

Muşinoviç, ( Saygın soyadını aldılar)

Birzina,

Hociç, (Koç soyadını aldılar)

Pobriç,

Çekroviç,

Viliç,

Voledar ( Şen soyadını aldılar)

Çekre, ( Akın ve Şahin soyadını aldılar)

Çute,( Selahattin soyadını aldılar)

Birzoviç ( Özkan soyadını aldılar)

Kankaraş,( Kaya soyadını aldılar)

Birzoviç ( Özkan soyadını aldılar)

Karamediç ( Meriç soyadını aldılar )

Hazırlayan :Şevket Kuçeviç  Boşnak Medya

Kaynaklar:

–https://sites.google.com/site/alacamikoyu/

-Merve Şen , “Sandıklı İlçesi Alacami Köyü Evlilik Merasimleri Üzerine Derleme

ve Değerlendirmeler”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi III,

(2012):343-357.

-Boşnak Dünyası 2019 sayısı

-Dilek Begoviç ( Alacamili Boşnaklardan )

-https://www.nisanyanyeradlari.com/?y=Alacami&t=&u=1&ua=0