Türk sinemasının usta oyuncusu Yeşilçam'ın unutulmaz isimlerinden 2000 yılında aramızdan ayrılan Kemal Sunal'ı eşi Gül Sunal, 64 yaşında sahneye çıkış hikayesini, tek kişilik oyunu ‘Gölge Feslikannarı’nın isminin nereden geldiğini ve memleketi Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde geçen çocukluk anılarını anlattı.
HALDUN DORMEN İKNA ETTİ
Sözcü TV’de Gazeteci İpek Özbey’in konuğu olan Gül Sunal sahneye nasıl çıktığını şu sözlerle anlattı: “Ezo’ya sürpriz bir doğum günü yaptık. Cahit Berkay, Orkan Topçuoğlu, Erdil Yaşaroğlu, Necati Akpınar o bütün BKM ekibi Haldun abi, Perran Kutman öyle kalabalık bir gruptu. Ben çıktım Ezo’ya şirinlikler yapıyorum, bir şeyler anlattım. İndim bana ‘Bunu hemen sahneye getireceksin, bunu oyun haline getir, seni ben çalıştıracağım.’ dedi.
‘Haldun abi deli misin sen! 64 yaşındayım.” dedim. O yüzden bana genç yetenek diyor. Dedim ki, ‘İnsanlar üstüme güler. Kadın beklemiş, beklemiş bunca şimdi kendini sahneye attı derler.’ dedim.
Haldun abi; ‘Yok kimse bir şey demez, güzel bir şey yapacaksın. Ben enimin sen çok güzel yaparsın.’ dedi. 12 Ocak’ta Haldun abi yap dedi, ben 30 Mart’ta sahneye çıktım.”
BEN MEMLEKETİM SANDIKLI’YA ÇOK DÜŞKÜNÜM!
Tek kişilik oyununda neler olduğunu anlatan Gül Sunal, “Sandıklı var, Afyon’un kazası. Ben çok düşkünüm kendi memleketime. Ben Kemal’le kitapta da var oturup konuşuyorduk. Afyon’da buna ne denir şiveler değişiyor ya! Malatya’da ne denir diye onlar karşılaştırılıyor. Güzel oluyor, anlatmayayım burda da gelip izlesinler.
Gölge Feslikannarı lafı benim için çok değerli. Gölge Feslikannarı demek şu. Konuşmalar var kadın mı denecek? Bayan mı denilecek? İşte o kadın, diğeri bayan densin. Bizim çocukluğumda kulağımda kalan bir söz bu. Eskiden Sandıklı’ya sinema gelirdi. Ben hiç Sandıklı’da yaşamadım ama yaz tatillerinde anneanneme giderdik. Sinema gelirdi, o sinemada megafon falan yok. Bir at arabası bir kişi sürüyor, arkasında da böyle film afişleri var. Bu da bağırıyor. Gölge Feslikannarı bugün öğleden sonra gelin! Bu ilan, duyuru. Benim oyuna Sandıklılar geliyor ama benim kadar Sandıklı şivesi yapamıyorlar.
Gölge Feslikannarı diye seslenen adam kadınlara sesleniyor. Kafes arkasında o zaman kadınlar. Hep kafesler var. Kafesin arkasından ancak sokağa bakabiliyor kadınlar. Fesleğen çiçeği de yine yarı gölge, yarı güneş isteyen bir bitkiymiş. Bak o zamanda adam belki ilkokulu bile bitirmemiş, kadınlara gölge feslikannarı diye sesleniyor. Ne kadar zarif. İlk oyun düşündüğümde adı gölge feslikannarı olsun dedim. Fesleğen diyemiyor, feslikannarı diyor. Çok hoşuma gitmişti, ben bunu duyduğumda 7-8 yaşlarındaydım. O dönemi bilen bilir Sandıklı’da yaşayan. Bana o kadar naif gelir ki o söz. Onun için aklımda kaldı, şovun adını öyle koyduk.” dedi.
