Birim müdürü, başkan yardımcıları Zabıta Karakoluna sürüldü

Belediye Başkanı Köksal göreve gelir gelmez yaptığı uygulamalar üzerinden eleştiren AK Parti Milletvekili Ali Özkaya şunları söyledi:
“Afyonkarahisar milletvekilleri olarak 31 Mart seçimleri sonrası Afyonkarahisar Belediye Başkanı seçilen Burcu Köksal seçim sürecinde verdiği sözlerin tam tersini yapmaya başladı. Seçim süresince şunları söylemişti: ‘Size anne sözü veriyorum kimse işten çıkarılmayacak, kimsenin ekmeği ile oynanmayacak’ demişti. Gelir gelmez ilk yaptığı iş bir çok birim müdürünü, başkan yardımcısını tamamını görevden alıp hepsini Afyonkarahisar Belediyesinin giriş katındaki zabıta karakoluna sürdü. Bütün müdürler, başkan yardımcıları küçücük bir odada zabıta memurlarıyla birlikte adeta ayakta sıkış tepiş duruyorlar. Bu insan haklarına aykırı, bu bir mobingtir, bu çalışma sözleşmelerine aykırıdır, bu insanlıkla bağdaşmayan bir davranıştır.”
GELDİĞİ GÜNDEN İTİBAREN ŞEHRİN HUZURUNU BOZMAYA BAŞLADI
“Yine liyakattan, ehliyetten bahsetmişti. Ne liyakat, ne ehliyet geldiği gün insanları derhal başka yerlere sürdü ve hiç daha tanımadığı, bilmediği insanlarla ilgili liyakattan bahsediyor.” diyen Özkaya, “Bir liyakat ise Kent Konseyinin birim müdürü Makine Mühendisi Park bahçeler Müdürlüğüne beden işçisi olarak gönderiyor. Kadın Kültür evinin kurucusu, iki üniversite mezunu bir hanımefendiyi 3 yıldır çalıştığı birimden alıyor ve Belediyenin yemekhanesine bulaşıkçı olarak gönderiyor. Bunun gibi onlarca çalışan, likayatlı ehliyetli insanlara sürgün ve mobing yapıyor. Dolayısıyla burada çalışma hürriyetinin, çalışma barışını Belediye Başkanı ve yardımcıları toptan bozuyor. Afyonkarahisar bir huzur şehriydi, huzur iklimiydi, geldiği günden  bu huzurun bozulmasına başladı bunu doğru bulmuyoruz.  Tüm memurlarımızın çalışanların yanındayız. Onların haklarını hem meclis kürsüsünden hem de mahkemelerden takip edeceğiz.
BÖCEK VARSA SAVCILIK ORADA
“İlgili kişinin söylediği Belediye böcek varmış vs.” diyen Özkaya sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böcek varsa Savcılık orada. Suç duyurusunda bulunsun.  Bu suçtur. Bunu kim yapıyorsa sonucuna katlansın.  Eğer Belediyede çalışmadığı halde maaş alan bankamatik memuru var diyorsa onu da götürsün suç duyurusunda bulunsun. Belediyede ilgili kişiler tek tek açıklama yaptı. Biz bankamatik memuru değiliz, işimizin başındayız, 1 gün bile gelmediğimi ispat etsin istifa etmeye hazırım demiştir. İnsanları suçlamasınlar, insanlara mobing yapmasınlar. Ana sözü verdiyse sözüne sadık olsun ve zulümden vazgeçsin.” Dedi.
BUNLARIN TAMAMI SÜRGÜNDÜR, MOBİNGDİR
Milletvekili Özkaya’dan sonra söz alan Av.İbrahim Yurdunuseven ise şunları söyledi:
“Sizlere anne sözü veriyorum, anne sözü nedir biliyorsunuz diye tüm çalışanlara söz verdi. Sürgün yapmayacağım, emekli etmeyeceğim, kimseyi işinden, ekmeğinden etmeyeceğim dedi. Ama şu anda evinde çockuları ekmek bekleyen, üniversite mezunu, makine mühendisleri maalesef işten atıldı. Aynı zamanda 16 yıldır aynı tesiste çalışan bu konuda Almanya’dan sertifikası olan kişiler asfalt şanti-yesine gönderildi. Yine 2 üniversite mezunu hanımefendi bulaşıkhane gönderidi. Bunlar tamamı sürgündür, bu mobingdir. Bu nasıl anne sözüdür? Artık vatandaşımızın takdirine bırakıyoruz.”
KÖKSAL ÇALIŞMA BARIŞINI BOZUYOR
TBMM’de gerçekleşen basın toplantısında en son söz alan Milletvekili Dr.Hasan Arslan ise şunları söyledi:  “Yönetimin hayırlı olmasını diledik. Ama burada kendisi bahsetmişti. Siyasi rozetini bir kenara bırakarak tamamen şeffaf olarak davranacağından bütün çalışanlara, Afyonkarahisar’a hizmet edeceğinden bahsetti. Ama gelir gelmez personel ve müdürlerinin liyakatini daha tartamadan kısa bir süre içinde sürgün etmesi işin doğrusu çalışma barışını bozuyor. Afyonkarahisar’ın, çalışanların huzurunu bozuyor. İnşallah bu eylemlerinden kısa sürede vazgeçer. Hakkaniyet çerçevesinde liyakata gerçekten dikkat ederek huzuru sağlayacak şekilde, siyasi kimliği bir tarafa bırakarak kendi söylemlerinde olduğu gibi inşallah bir yönetim sergiler. Afyonkarahisar böyle bir şehir, böyle olmayı hak ediyor. Afyonkarahisar’ın geleceği için hepimiz dikkatli olmalıyız, hepimiz vatandaşa, halka hizmet için çalışmalıyız. Çalışmayan arkadaşlarında cezasını vermeliyiz. Ama bunu rencide ederek, herkesi töhmet altında bırakarak olmaması gerekiyor. Bankamatik memuru diyerek herkesi töhmet altında bırakması doğru değil.” dedi.